ETKİNLİKFARKINDALIKİLAÇ ENDÜSTRİSİSAĞLIKSOSYAL SORUMLULUKTOPLUM SAĞLIĞI

Dört uzmanlık derneği diyabet ile mücadele için güçlerini birleştirdi!

Diyabet tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük bir sağlık sorunu olmayı sürdürüyor. Ülkemizde halihazırda yaklaşık 8 milyon erişkinde diyabet bulunduğu tahmin ediliyor[1]. Tip 2 diyabet görülme sıklığında Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer alan Türkiye, aynı zamanda Avrupa ülkeleri arasında bu hastalık için en fazla harcama yapan ülke konumundadır[2]. Hastalığın yarattığı maliyetin yaklaşık yüzde 75’ini diyabetin komplikasyonları -yani organlara verdiği zararlar- için yapılan harcamalar oluşturuyor[3]. Diyabete bağlı ölümlerin ve hastada oluşan zararların en önemli nedenleri arasındaysa diyabet sebebiyle gelişen kalp ve böbrekle ilgili hastalıklar (kardiyak ve renal komplikasyonlar) yer alıyor[4]. Diyabet yönetimine ışık tutmak amacıyla, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD), Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), Türk Nefroloji Derneği (TND) ve Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği (THBHD) tarafından “Diyabette Kardiyovasküler ve Renal Komplikasyonların Önlenmesi, Tanısı ve Tedavisi için Endokrinoloji Kardiyoloji Nefroloji (EnKarNe) Uzlaşı Raporu” hazırlandı, Kasım 2021’de TurkJEM Dergisi’nde online erişime açık hale geldi. Rapor, AstraZeneca’nın koşulsuz desteğiyle düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.
Türkiye’de 8 milyon insanı etkilediği tahmin edilen Tip 2 diyabet hastalığına yönelik “Diyabette Kardiyovasküler ve Renal Komplikasyonların Önlenmesi, Tanısı ve Tedavisi için Endokrinoloji Kardiyoloji Nefroloji (EnKarNe) Uzlaşı Raporu” yayınlandı. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD), Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), Türk Nefroloji Derneği (TND) ve Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği (THBHD) tarafından hazırlanan raporla Tip 2 diyabet hastalığının multidisipliner bakış açısıyla doğru yönetiminin sağlanması, böylece hastalığın yarattığı sağlık sorunlarının ve topluma getirdiği maliyetlerin önlenmesi amaçlanıyor.

Diyabet tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük bir sağlık sorunu olmayı sürdürüyor. Ülkemizde halihazırda yaklaşık 8 milyon erişkinde diyabet bulunduğu tahmin ediliyor[1]. Tip 2 diyabet görülme sıklığında Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer alan Türkiye, aynı zamanda Avrupa ülkeleri arasında bu hastalık için en fazla harcama yapan ülke konumundadır[2]. Hastalığın yarattığı maliyetin yaklaşık yüzde 75’ini diyabetin komplikasyonları -yani organlara verdiği zararlar- için yapılan harcamalar oluşturuyor[3]. Diyabete bağlı ölümlerin ve hastada oluşan zararların en önemli nedenleri arasındaysa diyabet sebebiyle gelişen kalp ve böbrekle ilgili hastalıklar (kardiyak ve renal komplikasyonlar) yer alıyor[4]. Diyabet yönetimine ışık tutmak amacıyla, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD), Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), Türk Nefroloji Derneği (TND) ve Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği (THBHD) tarafından “Diyabette Kardiyovasküler ve Renal Komplikasyonların Önlenmesi, Tanısı ve Tedavisi için Endokrinoloji Kardiyoloji Nefroloji (EnKarNe) Uzlaşı Raporu” hazırlandı, Kasım 2021’de TurkJEM Dergisi’nde online erişime açık hale geldi. Rapor, AstraZeneca’nın koşulsuz desteğiyle düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.

EnKarNe Uzlaşı Raporu, Türkiye’de endokrinoloji, kardiyoloji ve nefroloji disiplinlerinin Tip 2 diyabet hastalığına yönelik olarak ortaklaşa hazırlanan ilk uzlaşı raporu olma özelliğini taşıyor. Dört farklı dernekten dokuz bilim insanı tarafından hazırlanan “EnKarNe Raporu”, multidisipliner bakış açısıyla diyabetin etkin bir biçimde yönetilmesi için iyi bakım standartları oluşturmayı amaçlıyor. Bu düzenlemeler tüm hekimler için yol gösterici bir kılavuz niteliğindedir.

İçinde bulunduğumuz yüzyılda kronik ve bulaşıcı olmayan hastalıkların çok önemli sağlık sorunları olduğu ifade edilen raporda, giderek daha fazla kalori alan, daha az enerji harcayan, uyku uyanıklık dengesi bozulan, kimyasal kirleticilere sürekli maruz kalan insanın genetik yapısının, değişen çevre ve yaşam koşullarına yeterli uyum göstermediği tespiti yapılıyor[5]. Tüm bu faktörlere bağlı olarak obezite, hipertansiyon, dislipidemi ve bu hastalıkların çoğunlukla bir arada bulunduğu Tip 2 diyabet sıklığı dünyada ve ülkemizde giderek artıyor[6].

Raporda Tip 2 diyabet hastalığına ilişkin önemli bilgiler şöyle vurgulanıyor:
  • Yapılan çalışmalar hem ülkemizde (TURDEP-2 Çalışması) hem de dünyada, her iki diyabetliden birinin henüz tanı almadığını gösteriyor[7].
  • Diyabetli bireylerde diğer organları etkileyen hasarların gelişmesini önlemek için kan şekerini kontrol altında tutmak son derece önemli[8].
  • Sadece kan şekeri kontrolü ile diyabetin kalp ve böbrek ile ilgili sonuçlarını bütünüyle önlemek mümkün olmuyor[9].
  • Diyabetli bireylerde en sık görülen kalp-damar hastalıkları; koroner arter hastalığı, periferik arter hastalığı, inme ve sistolik/diyastolik kalp yetersizliği olarak sıralanıyor[10].
  • Kalp sebepli ölümlerin nedeni olarak öncelikle kalp damar tıkanıklıkları düşünülse de olguların önemli bir kısmında damar tıkanıklığı değil, kalp yetersizliği gibi kalbin fonksiyon bozukluklarıyla seyreden hastalıklar ölüme neden oluyor[11].
  • Diyabet, kronik böbrek hastalığının (KBH) en sık görülen nedeni olarak tanımlanıyor. Diyabetli bireylerde KBH riski diyabetli olmayanlara kıyasla en az iki kat artmış bulunuyor ve hastaların yaklaşık yüzde 30-40’ında böbrek hastalığı gelişiyor[12].
  • Türkiye’de 2020 yılı Böbrek kayıt sistemi raporuna göre, Türkiye’de 2020 yılında hemodiyalize yeni başlayan hastaların %36.6’sının diyabeti mevcuttur.[13]

Diyabette Kardiyovasküler ve Renal Komplikasyonların Önlenmesi, Tanısı ve Tedavisi için Endokrinoloji Kardiyoloji Nefroloji (EnKarNe) Raporu’nda, diyabetli bireylerin hastalık ve tedavi yönetiminde uyulması gereken kurallar şöyle sıralanıyor:

  1. Diyabetli bireyde eşlik eden hastalık ve risk faktörlerinin tespiti
  2. Eşlik eden hastalıkların taranması
  3. Kardiyoloji ve Nefroloji’ye konsültasyonu istenilmesi gereken durumlar
  4. Tedavi hedeflerinin belirlenmesi ve yaşam biçimi düzenlemeleri
  5. Akılcı tıbbi tedavi

Raporun tamamına erişmek için: http://www.turkjem.org/uploads/pdf/176483724163736.pdf

[1] Satman I, et al. Eur J Epidemiol. 2013;28(2):169-180.

[2] International Diabetes Federation (IDF) Diabetes Atlas 9. Edition 2019, ISBN: 978-2-930229-87-4

[3] Malhan S, et al. Turkish J Endocrinol Metabolism. 2014;18(2):39-43

[4] Braunwald E. Prog Cardiovasc Dis. 2019;62(4):298-302, Matheus AS de M, et al. Int J Hypertens. 2013;2013:653789

[5] Satman I, et al. Eur J Epidemiol. 2013;28(2):169-180.

[6] Budnik LT, et al. J Occup Med Toxicol. 2018;13(1):6, Satman I, et al. Eur J Epidemiol. 2013;28(2):169-180.

[7] Satman I, et al. Eur J Epidemiol. 2013;28(2):169-180, Saeedi P, et al. Diabetes Res Clin Pr. 2019;157:107843

[8] The Diabetes Control and Complications Trial Research Group New Engl J Medicine. 1993;329(14):977-986

[9] The ACCORD Study Group. New Engl J Medicine. 2011;364(9):818-828, The ADVANCE Collaborative Group. New Engl J Medicine. 2008;358(24):2560-2572.

[10]  Schmidt AM. Arteriosclerosis Thrombosis Vasc Biology. 2019;39(4):558-568

[11] Glovaci D, et al. Curr Cardiol Rep. 2019;21(4):21

[12] Koye DN, et al. Adv Chronic Kidney D. 2018;25(2):121-132

[13] Türkiye’de Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Registry 2020, ISBN 978-605 – 62465-00

 

 

Yorum yaz