FARKINDALIKNÖROBİLİMÖNE ÇIKAN HABERLERSTKUZMANLIK DERNEKLERİ

Her üç kişiden birinde, en azından bir tipte beyin bozukluğu var!

Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. M. Akif Topçuoğlu, 22 Temmuz “Dünya Beyin Günü" ve "Beynine Sağlık” kampanyası kapsamında açıklamalarda bulundu:
Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. M. Akif Topçuoğlu, 22 Temmuz “Dünya Beyin Günü” ve “Beynine Sağlık” kampanyası kapsamında açıklamalarda bulundu:
Türk Nöroloji Derneği 22 Temmuz Dünya Beyin Günü kapsamında Türkiye genelinde beyin sağlığı konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla “Beynine Sağlık” kampanyasını başlatmıştır. “Beyin sağlığımızı korumak için 5 yöntem” ve İnme, Migren, Parkinson, Alzheimer, MS ve Epilepsi gibi hastalıklarda mutlaka Nöroloji uzmanına gidilmesi konusunda uyarılarda bulunan 2 film hazırlanmış çeşitli Belediyeler ile iş birliğine giderek dijital ekranlarda yayınlanması sağlanmıştır. Ayrıca Türk Nöroloji Derneği web sitesi ve sosyal medya kanallarından çeşitli duyurular ve basın açıklamaları yayınlanmıştır.
Migren, Epilepsi, İnme, Alzheimer ve Parkinson hastalığı, Multipl Skleroz, ALS, SMA, Nöropati ve Myastenia gibi hemen akla gelen ve halk tarafından da isimleri büyük ölçüde bilinen nörolojik hastalıklar aslında çok sayıda benzer hastalık ve durumu içeren geniş grupları temsil ediyor. Teknolojik gelişmeler ve yaşam standartlarının yükselmesi ile uzayan ve gelişen insan yaşamı bu hastalıkların sıklığının artmasına yol açtı. Ayrıca problemin “pek yakında” ulaşacağı devasa boyutu gözler önüne serdi. Tüm nörolojik hastalıklar bir arada düşünülünce görülme sıklıkları inanılmaz boyuttadır. Gerçek bir sorun daha doğrusu kriz ile karşı karşıyayız. Ama çözüm her zaman olduğu gibi gerçekçi tanımlama ve anlama ile başlıyor.
Cümle beyin, omurilik, sinir ve kas hastalıkları nörolojinin ana çalışma alanını oluşturuyor. Bu hastalıkların önlenmesi daima tanı ve tedaviyi öncelemeli ve gayret bu aşamaya yönelmelidir. Nöroloji bu alanlarda diğer uzmanlık alanlarının katkısını da organize ediyor. Dünya’da 123 Ulusal Nöroloji Derneğinin senkronizasyonunu sağlamaya çalışan Dünya Nöroloji Dernekleri Federasyonu (WFN) bu yıl 22 Temmuz Dünya beyin gününün konusunu “Bütüncül Beyin sağlığı, herkes için” olarak belirlemiştir. Yirmi dokuz kurucu üyesinden biri olduğumuz WFN hedefi beyin sağlığını optimize etmek ve nörolojik bozuklukların küresel yükünü azaltmaktır. “Beyin sağlığı” sözü bozulmadan evvel korunmayı işaret ediyor. İnsan okumak, hayal kurmak, izlemek, öğrenmek, sevmek, yemek, yürümek yani ne olursa yaşama dair aktivitelerinin her birini yapabilmek için 100 milyar nöron ve 10 trilyon sinaps olarak bilinen bağlantıdan mürekkep beynini kullanıyor. Yani bir bakıma beyin demek insan demek oluyor.
Beyin hastalıkları erişkin yaşamda sakatlığın bir numaralı sebebi ve ölüm nedenleri sırasının ikincisidir. Gerçek acı ama her üç kişiden birinde en azından bir tipte beyin bozukluğu var.
Migren ile yaşayanlar “milyar”; demans, epilepsi, inme, Parkinson hastalığı olanlar “yüz milyonlar” ile ifade ediliyor. Ancak hepsinin yarısından fazlası önlenebilirdi. Yani ortaya çıkmadan görünmez hale getirilebilirdi. 50 milyon bunamışın 20 milyonu, 50 milyon epilepsi ile yaşayanın 30 milyonu, her yıl görülen 15 milyon inmenin 10 milyonu önlenebilirdi. Buna ulaşmak için 22 Temmuz Dünya Beyin gününde başlamanın yerini ve tarzını konuşuyoruz.
WFN herkes için beyin sağlığına giden yol haritasının Beş anahtar ilkesini (i) Farkındalık; (ii) Önleme; (iii) Savunuculuk; (iv) Eğitim ve (v) Erişim olarak sıralamıştır.
İşe “Farkındalık” sağlamak ile başlamak gerekir. Beyin sağlığı sosyal, zihinsel ve fiziksel refah için hayati önem taşır. Nörolojik hastalıkların sıklığı zengin ülkelerde azalıp dönüşürken diğerlerinde maalesef yüksek kalmaya devam ediyor. Bu sonuç değil nedendir.
İkinci ilke “Önleme”dir. Yani, “Birçok beyin bozukluğu önlenebilir” gerçeğini bilmek ve öğretmek gerekiyor. Demans, epilepsi ve inme kader değildir.
Üçüncü ilke başarıya giden yolun bilimsel yönteminin “Savunulması” (İngilizcede “Advocacy” denilen) olup “Optimal beyin sağlığı için küresel çabalar) gereklidir!” diye özetlenebilir. Dünya’da ve ülkede sağlık erişimini ancak politika yapıcılar, sağlık emekçileri ve halk birleştiğinde sağlamak mümkün olabilir.
“Eğitim” herkes için beyin sağlığı kampanyasının temel anahtarıdır. Halkın eğitimi beyin sağlığını mutlaka iyileştirecek ve nörolojik bozuklukların küresel yükünü azaltacaktır. Beyin sağlığı için gerekli olduğu bilinen sağlıklı beslenme, uyku ve fiziksel aktivitenin önemini kavratmaya temel eğitimden başlamak gerekir. “Yaşam için beyin sağlığı” alışkanlıklarımızda dönüşüm yaratacak cümledir. Sürecin bilgili ve ilgili sağlık çalışanlarına ihtiyacı vardır. Ama, beyin bozuklukları kadınları, yaşlıları ve yoksulluk içinde olanlar ile kırsal ve uzak bölgelerde yaşayanları orantısız bir şekilde daha fazla etkiler. Buralardan başlamak lazım gelir.
Beyin sağlığı için kaynaklar ile tüm tanı ve tedavi imkânlarına adil “erişim” gereklidir.
Beyin sağlığı için kaynaklar ile tüm tanı ve tedavi imkânlarına adil “erişim” gereklidir. Ama uluslararası, ulusal ve yerel yani hiçbir düzeyde sağlık hizmetlerine erişim eşit değildir. 50 milyon epilepsi hastasının yaklaşık %80’inin düşük veya orta gelirli ülkelerde yaşıyor olması başka nasıl açıklanabilir? Herkesin konumu, yaşı veya sosyo ekonomik durumu ne olursa olsun, beyin sağlığını iyileştiren ve beyin bozukluklarını önleyen eğitim, kaynak, bakım ve ilgiye erişmesini sağlamak önceliktir. Düşük gelirli ülkelerde nörolog sayısı milyon kişi başına bir seviyelerinde iken yüksek gelirli ülkelerde yüz binde 7 ortalamasına çıkılmış durumda. Bu durum bizde yarısıdır. Nöroloji uzmanlık eğitimindeki başıboşluğu ve farklılığı kaldırmak, çağdaş nöroloji uzmanlarını bilimsel ilkeler temelinde yetiştirmek ve bunu yaygınlaştırmak dahası olağan hale getirmek gerekir. Türk Nöroloji Derneği bunu temel ödevlerinden sayar.
Nörolojik hastalıklar kişinin yaşamının her alanını etkilemekte ve bireye, topluma, ulusa ve dünyaya ciddi derecede yüksek bir ekonomik yük getirmektedir. Beyin sağlığı için ulaşılması gereken minimum hedefler “Yeterince fiziksel aktivite”, “sosyal katılım”, “sağlıklı uyku”, “Bol miktarda meyve ve sebze ile beslenme”, “nefesi temiz havada alma” ve “temiz suya erişim” olarak sıralanabilir. “Risk altındaki bireylerin belirlenmesi” şart olmakla birlikte hem kampanya ve iyi bir sistem gerektirir. Kan basıncı, kan şekeri, lipidler ve kilo yüksekliği, stres ile görme ve işitme yetersizliği gibi “risk faktörlerinin tespit ve sıkı kontrolü” esas olmalıdır. Beyin hastalıklarının tarama, erken ve çağdaş teşhis ve tedavisi ile bakım için tam ve hızlı erişim sağlanmış olmalıdır.
Bunca minimumu sağlamak ve artan beyin hastalıkları yüküyle mücadele etmek için sayılan toplum ve sağlık hizmetlerine yatırım yapmalı ve toptan bir iyileştirme kampanyasına başlamalıyız. Bunun için son gün 22 Temmuz olsun.

Yorum yaz