İLAÇ ENDÜSTRİSİÖNE ÇIKAN HABERLERTOPLUM SAĞLIĞI

Kalp yetersizliği hastalığının Türkiye’ye yıllık ekonomik yükü!

Kalp yetersizliği hastalığının Türkiye’ye yıllık ekonomik yükünün 1 milyar dolara yaklaştığı tahmin ediliyor.1 Türkiye’deki 11 kardiyoloji uzmanı hekimin katılımıyla ve AstraZeneca Türkiye’nin koşulsuz desteğiyle yürütülen çalışma sonucuna göre, kalp yetersizliğinin doğrudan maliyetlerle ülkemize olan yıllık ekonomik yükünün 1 milyar dolara yaklaştığı tahmin ediliyor. Bu araştırmaya göre, kalp yetersizliği olan bir hasta için yıllık doğrudan tıbbi maliyet ortalama 887 dolar iken bu maliyetin en önemli kısmını ilaç dışı tedavi maliyetleri oluşturuyor. Kalp yetersizliği olan hastalar için dolaylı maliyet ise hasta başına yıllık ortalama 3.386 doları buluyor.1 Yaşama değer katan ilaçları keşfetmek amacıyla bilimin sınırlarını zorlayan AstraZeneca Türkiye, sürdürülebilir sağlık hizmeti çözümlerine erişimin olduğu bir gelecek için akademik dünyaya desteklerini sürdürüyor. AstraZeneca Türkiye’nin koşulsuz katkılarıyla ülkemizde görev yapan 11 hekimin2 hazırladığı, “Türkiye’de Kalp Yetersizliğinde Hastalık Maliyeti ve Hastalık Yükünün Belirlenmesi” konulu çalışma Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi Balkan Medical Journal’da yayımlandı.1

Kalp yetersizliği hastalığının Türkiye’ye yıllık ekonomik yükünün 1 milyar dolara yaklaştığı tahmin ediliyor.1

Türkiye’deki 11 kardiyoloji uzmanı hekimin katılımıyla ve AstraZeneca Türkiye’nin koşulsuz desteğiyle yürütülen çalışma sonucuna göre, kalp yetersizliğinin doğrudan maliyetlerle ülkemize olan yıllık ekonomik yükünün 1 milyar dolara yaklaştığı tahmin ediliyor. Bu araştırmaya göre, kalp yetersizliği olan bir hasta için yıllık doğrudan tıbbi maliyet ortalama 887 dolar iken bu maliyetin en önemli kısmını ilaç dışı tedavi maliyetleri oluşturuyor. Kalp yetersizliği olan hastalar için dolaylı maliyet ise hasta başına yıllık ortalama 3.386 doları buluyor.1

Yaşama değer katan ilaçları keşfetmek amacıyla bilimin sınırlarını zorlayan AstraZeneca Türkiye, sürdürülebilir sağlık hizmeti çözümlerine erişimin olduğu bir gelecek için akademik dünyaya desteklerini sürdürüyor. AstraZeneca Türkiye’nin koşulsuz katkılarıyla ülkemizde görev yapan 11 hekimin2 hazırladığı, “Türkiye’de Kalp Yetersizliğinde Hastalık Maliyeti ve Hastalık Yükünün Belirlenmesi” konulu çalışma Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi Balkan Medical Journal’da yayımlandı.1

2021 yılı verileri baz alınarak hazırlanan çalışmada yer alan bilgilere göre, kalp yetersizliği tedavisinin hem doğrudan hem de dolaylı maliyetleri göz önüne alındığında Türkiye’nin sağlık sistemine önemli bir yük oluşturduğu ortaya çıktı. Türkiye’de 35 yaş üstü nüfus içerisinde 1.128.000 kişinin kalp yetersizliği hastası olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam dikkate alındığında bu hastalığın ulusal ekonomiye yükünün doğrudan tıbbi maliyetler göz önüne alındığında yıllık yaklaşık 1 milyar dolar olduğu hesaplanıyor. Çalışmanın sonuçlarına göre, kalp yetersizliği olan bir hasta için yıllık doğrudan tıbbi maliyet ortalama 887 doları buluyor. Bu maliyetin en önemli kısmını ise ilaç dışı tedavi maliyetleri oluşturuyor. Çalışmada sadece 35 yaş üstü kalp yetersizliği hasta popülasyonu dikkate alındığı için kalp yetersizliğinin gerçek ekonomik yükünün çok daha yüksek olabileceği de belirtiliyor.1

Dolaylı maliyetler doğrudan maliyetleri aşıyor1

Çalışmada ayrıca hastaların hastalıkları sebebiyle çalışamama durumu, iş devamsızlığı veya işteki verimlilik kaybına bağlı olarak oluşan dolaylı maliyetler de hesaplandı. Buna göre, dolaylı maliyetlerin doğrudan maliyetleri aştığı görüldü. Kalp yetersizliği olan hastalar için dolaylı maliyet hasta başına yıllık ortalama 3.386 doları buluyor.1

Hastalığın önceden önlenmesinin veya ilerlemesini geciktirmenin önemi vurgulanıyor1

Araştırmaya göre ayrıca diğer kalp yetersizliği türlerine göre düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliğinin (dEFKY) doğrudan maliyetleri artırabileceği de ortaya kondu. Aynı şekilde, dolaylı maliyetler açısından da hastalığın semptomlarının3 ilerlemesinin maliyet artış ihtimaliyle ilişkili olduğu görüldü. Hastalığın önceden önlenmesinin veya ilerlemesini geciktirmenin, hastaneye yatış harcamaları ve iş gücü kaybı gibi alanlarda maliyet tasarrufu sağlayacağına dikkat çekiliyor.1

En yüksek maliyet düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği hastalarında1

Çalışmada, kalp yetersizliği hastalarının yüzde 51,4’ünün düşük ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği (dEFKY), yüzde 29,1’inin korunmuş ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği (kEFKY) ve yüzde 19,5’inin hafif azalmış ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetersizliği (hEFKY) hastası olduğu belirtiliyor. Doğrudan tıbbi maliyet, dEFKY hastalarında yıllık hasta başı 1.147 dolar olurken bu maliyet kEFKY hastalarında 649 dolar, hEFKY hastalarında ise 555 dolar olarak belirlendi. Buna göre, dEFKY hastalarının tedavi yönetiminin kEFKY ve hEFKY hastalarına göre daha yüksek bir doğrudan tıbbi maliyet ile ilişkili olduğu ortaya kondu. Çalışmada yer alan bulgular, ileri kalp yetersizliği evreleri ile maliyetlerin arttığını gösterirken kalp yetersizliğinin daha fazla ilerlemesini önlemenin önemini ortaya koyuyor.1

Kalp Yetersizliği Tedavi Yönetiminde Yıllık Doğrudan Tıbbi Maliyet Kalemleri1*
Kalp Yetersizliği Tedavi Yönetiminde Yıllık Dolaylı Maliyet Kalemleri1**

Makalenin tamamına ulaşmak için: https://balkanmedicaljournal.org/abstract.php?id=2418

Referanslar ve dipnotlar:
1) Çavuşoğlu ve ark, 2022, Cost-of-disease of Heart Failure in Turkey: A Delphi Panel-based Analysis of Direct and Indirect Costs, Balkan Med J 2022;39:282-289, https://balkanmedicaljournal.org/abstract.php?id=2418

2) Araştırmayı gerçekleştiren hekimler: Yüksel Çavuşoğlu (Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı), Hakan Altay (Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı), Dursun Aras (Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kardiyoloji Kliniği, Ankara Şehir Hastanesi), Ahmet Çelik (Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı), Fatih Sinan Ertaş (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı), Barış Kılıçaslan (Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kardiyoloji Kliniği, Türkiye İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi),  Sanem Nalbantgil (Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı), Ahmet Temizhan (Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kardiyoloji Kliniği, Ankara Şehir Hastanesi), Dilek Ural (Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı), Özlem Yıldırımtürk (Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kardiyoloji Kliniği, Türkiye Siyami Ersek Eğitim ve Araştırma Hastanesi), Mehmet Birhan Yılmaz (Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı),

3) New York Kalp Birliği’nin (NYHA) Fonksiyonel Sınıflamasına göre

*Makalede yer alan Tablo 4’ün Türkçe’ye çevrilmiş versiyonudur.
**Makalede yer alan Tablo 6’nın Türkçe’ye çevrilmiş versiyonudur.

Yorum yaz