FİKİR LİDERLERİ DERGİSİİLAÇ ENDÜSTRİSİKİŞİSEL GELİŞİMMESLEKİ GELİŞİMÖNE ÇIKAN HABERLER

Başlamak bitirmenin yarısı değildir

Özgün içerik ve grafik tasarımının yanı sıra her sayısında ele aldığı konuları hem akademiden hem de endüstriden, alanının en etkin isimleriyle sayfalarına taşımasıyla ve konuları derinlemesine, çok yönlü ele almasıyla dikkat çeken Fikir Liderleri Dergisi, yeni sayısında Sanovel İlaç İş Mükemmelliği ve Dijital Transformasyon Direktörü Murat Gümrükçü’nün mükemmelliyetçilik üzerine yazdığı değerlendirmeye yer verdi.

İlaç ve sağlık sektörü yayıncılığında önemli bir boşluğu dolduran ve bu alanda çok kısa bir sürede kendisine hatırı sayılır bir yer edinen Fikir Liderleri Dergisi’nin Ocak sayısı yayımlandı. Ana dosya konusu “Sağlık ve İlaç Sektörünün Geleceği” olan yeni sayıda, sağlık dışında önemli kurumların yöneticileri, global tüketici sağlığı, güzellik ve sağlık teknolojileri firmalarının üst düzey yöneticileri ve akademisyenlerin yanında Türkiye’de faaliyetleri olan ulusal ve global ilaç firmalarının üst düzey yöneticileri yer aldı.

Özgün içerik ve grafik tasarımının yanı sıra her sayısında ele aldığı konuları hem akademiden hem de endüstriden, alanının en etkin isimleriyle sayfalarına taşımasıyla ve konuları derinlemesine, çok yönlü ele almasıyla dikkat çeken Fikir Liderleri Dergisi, yeni sayısında Sanovel İş Mükemmelliği ve Dijital Transformasyon Direktörü Murat Gümrükçü’nün mükemmelliyetçilik üzerine yazdığı değerlendirmeye yer verdi. Yazıyı siz değerli okurumuzla aynen paylaşıyoruz:

“Eğer bitirmek istiyorsanız tüm gücünüzü mükemmelliyetçiliği kapı dışarı etmek için kullanmalısınız.”

Başlamak Bitirmenin Yarısı Değildir!

“Evet, başlamak önemli! Başlangıç anlamlı bir nokta. İlk adım kritik, ama en önemlisi değil. Daha önemli olan ne, biliyor musunuz? Başlangıcı saçma, kolay ve neredeyse anlamsız kılan nedir, biliyor musunuz? Bitiş!”

İnsanoğlu yıllarca başlamaya çok önem atfetti; yüzyıllardır pek çok ünlü düşünürün başlamaya dair sözleri de günümüze erişti… İşte size birkaçı:

“Her şeyin en mühim noktası başlangıcıdır.” Eflatun
“Bütün büyük işler küçük başlangıçlarla olur.” Çiçero
“İyi bir başlangıç işin yarısının bitmesi demektir.” Aristoteles
“Başlamak için şartların mükemmel olmasını beklemeyin. Şartları mükemmelleştiren, başlangıcın kendisidir.” Alan Cohen

Yazsam daha 100 küsür tane daha var. Evet, başlamak önemli! Başlangıç anlamlı bir nokta. İlk adım kritik, ama en önemlisi değil. Daha önemli olan ne, biliyor musunuz? Başlangıcı saçma, kolay ve neredeyse anlamsız kılan nedir, biliyor musunuz? BİTİŞ!

“Sahip olduğum kitapların sadece %10’unu okudum. Üye olduğum spor salonuna ilk 3 ay gittim, sonra? Gidemedik bi türlü. Udemy aboneliği aldım, çok iyi başladım. Sonra işler güçler, sıkıldım. Boşa gitti güzelim eğitim. Ofisimde 32 tane yarısı dolu ajandam var, teleskop aldım 5 defa kullandım. Üç yıl önce aldığım ve sadece 55 km. gittiğim elektrikli bisikletim var, garajda duruyor…”

En azından bitirememe konusunda yalnız değiliz. Araştırmalara göre yeni yıl hedeflerinin %92’si hayata geçmiyor.

Oysa hedef belirlemek, yılmamak, en iyi şekilde yapmak üzerine tonlarca konuşmacı, kitap, film, eğitim falan var. Nasıl oluyor da bitiremiyoruz? Sizi hayrete düşürecek şeyi tam da burada söyleyeyim: İnsanlar mükemmeli hedeflemekten ne kadar vazgeçerse o kadar üretken oluyorlar!

Sonuçta daha fazla çabalamak doğru cevap değil. Daha fazla hırpalanmak da çözüm değil. Kronik başlayıcılar istikrarlı bitiricilere dönüşebilir. Eğer bitirmek istiyorsanız tüm gücünüzü mükemmelliyetçiliği kapı dışarı etmek için kullanmalısınız. Eğer hedeflerinden vazgeçen insanlarla söyleşi yaparsanız tümünün benzer cümleler kurduğunu görürsünüz:

“Tempomu kaybedince tekrar geri dönemedim.”
“Gündelik işler araya girince devam edemedim, aslında çok istiyordum.”
“Projem planladığımdan farklı bir yöne gitti ve artık toparlaması çok zor.”

Kelimeler farklı ama özünde söyledikleri şey hepsinde aynı: “Mükemmel olmaktan çıktığında yapmayı bıraktım!”

Diyet yaparken ilk 11 gün çok mükemmel gittin, sonra bir gün abartıp akşam çok yedin, diyet bitti. Seri bozuldu. “Oysa ne iyi gidiyordun!” Bir sabah çok meşgul olduğun için yazı yazamadın diye bitmemiş kitabını tümden rafa kaldırdın. Mükemmelliyetçiliğin hedeflerinizle ilgili size fısıldadığı ilk yalan işte budur: Eğer mükemmel değilse hemen bırak!

Hedefimizi belirlediğimizde “iyi” ya da “orta”yı kabul edemiyoruz. Özellikle üzerinde uzunca kafa yorduğumuz bir hedef ise “pekiyi”den azıyla yetinemiyoruz. İnsanlar çoğu programı en çok 2. gününde bırakıyorlar. Evet doğru okudunuz! Neden? Çünkü mükemmel başlayamadık! Çünkü kusurluluk ortaya çıkmak için fazla beklemez. Siz de pazartesi sabah çalışma masanıza oturmuş ve şunu düşünmüşsünüzdür: “Saat 10 oldu. Planlarımın bu kadar gerisinde kalmayı nasıl başarabildim? Bütün haftamı nasıl rezil ettim?..”

Kusur hızlıdır ve bize kendini gösterdiğinde genellikle vazgeçeriz.Bu nedenle mükemmellikten sonraki gün çok önemli! Her hedefimizin kaderini belirleyecek olan gündür bu. Bu, koşamadığınız günden sonraki gündür. Bu, diyetinizde kaçamak yaptıktan sonraki gündür. Bu, 14 gündür aldığınız online excell eğitimini ektiğiniz gecenin ertesi günüdür.

Mükemmelden sonraki gün, başlayanlar ile bitirenleri birbirinden ayıran gündür. Mükemmel olamayacaksınız ama mükemmellikten daha önemli ne var, biliyor musunuz? Size yardımcı olacak ve mükemmelliğin hiçbir zaman yapamayacağı şey ne, biliyor musunuz? KUSURLU ŞEKİLDE YOLA DEVAM ETMEK!

Mükemmelden sonraki günün başarısız olduğunuz anlamına geldiği düşüncesini reddedin. Bu hiçbir şekilde doğru değil! Yeniden deneme hakkınız var. Mükemmelin zıttı bitirmektir! Hayatımızda önümüzde duran iki kapı var. Birinin üzerinde; bilinmeyen maceralara, fırsatlara ve hikayelere uzanan “BİTİŞ” yazıyor. Diğerinin üzerinde ise hayal kırıklığı, utanç ve yarım kalan hayallerden oluşan bir duvara açılan: “MÜKEMMELLİYETÇİLİK.”

Bir hedef belirlediğinizde kendinize söz verirsiniz. Hedefi bitiremediğinizde doğal olarak sözünüzü tutamamış olursunuz. Böylece en fazla zaman geçirdiğiniz kişiye de yalan söylemiş olursunuz: Kendinize!.. Neden bu kadar çok insan yeni yılda kendine koydukları hedeflerden kolayca vazgeçiyor? Çünkü geçen sene de vazgeçmişlerdi. Hatta ondan önceki sene de…

İnsanlar yarım kalmış hedefleri, bitmiş hedeflerden daha iyi hatırlar. Yarım kalan akla takılır. Konuyu arkada bırakıp yola devam edememeniz, bir şeyin bitmemiş şekilde kalması içinizi kemirir durur. Bu aynı zamanda başarı hanenize yazılmış koca bir eksi (-) puandır.

Bu satırları okuyan herkesin aşağıda yazan durumu yaşamış olma ihtimali var, dikkat edin en büyük tuzağınız geliyor:

“Bir şey yapabileceğim inancıyla yola çıkıyorum. Ardından heyecana kapılıp hayaller kurmaya başlıyorum. Başlangıçta kendime güveniyor ve ne yaptığımı biliyormuş gibi hissediyorum. Sonrasında hayallerim iyice büyüyor. Mükemmeli istiyorum. Daha iyisi şöyle olur. Aa bak bu da kesin olmalı! diyorum. İşte tam bu noktada hedefi başarmak için kendimi yetersiz hissetmeye başlıyorum. Çünkü; o seviyede bir işi nasıl yapabileceğimi bilmiyorum. Sonuçta hayallerim sönüyor ve hedefim tozlu raflara kalkıyor. Bunun en komik yanı ise yukarıda anlattığım her şeyin sadece zihnimde gerçekleşmesi. Daha bir adım bile atmadan konu kapanmış oluyor.”

“Hepimizin içine gizlenmiş bu şeytanı susturmanın kolay olmasını isterdim ama mükemmeliyetçilik o kadar kolay pes etmiyor: Çok inatçı! Hiç önemi yok; çünkü biz, çoğu insanın bilmediği bir şeyi biliyoruz: Birinci gün, bir hedefin tamamlanması için en önemli gün değil! Asıl önemli olan mükemmelden sonra tökezlediğimiz o gündür, kusurlu olmaya başlayan o gündür.”

Hepimizin içine gizlenmiş bu şeytanı susturmanın kolay olmasını isterdim ama mükemmeliyetçilik o kadar kolay pes etmiyor: ÇOK İNATÇI! Hiç önemi yok; çünkü biz, çoğu insanın bilmediği bir şeyi biliyoruz: Birinci gün, bir hedefin tamamlanması için en önemli gün değil! Asıl önemli olan mükemmelden sonra tökezlediğimiz o gündür, kusurlu olmaya başlayan o gündür.

Peki durum tespiti yapmak kolay. Ne yapacağız? İşte size kitabın kolay okunan bir dizi taktikleri:

☛ Hedefinize yönelik bir sayı yazın. His değil, hedef olmalı. Bir hissi bitirmek zordur. Yani: 100 kitap mı okuyacaksınız? 15 kilo mu vereceksiniz? 2 projeyi mi bitireceksiniz?
☛ Hedefi ikiye mi böleceksiniz yoksa zamanı mı iki katına çıkaracaksınız, karar verin,
☛ Güvendiğiniz birine hedefinizi anlatın ve bunun gerçekçi olup olmadığını sorun,
☛ En kötü ne olabilir, bunu düşünün,
☛ Bir hedef üzerinde çalışırken bombalayacağınız üç konuyu listeleyin. Karar verirken kırmızı ışık, yeşil ışık yaklaşımını kullanın,
☛ Bombalama şansınız olmayan ve aşırı zaman alan konuları basitleştirmenin yolunu arayın,
☛ Kimsenin göremeyeceği bir yere, hedefinize ulaşmak için ilişkinizi dondurmanız gerekebilecek üç arkadaşınızı yazın,
☛ Bitirmek istiyorsanız keyifli hale getirin,
☛ Ödülle mi yoksa korkuyla mı motive olduğunuzu keşfedin,
☛ Keyifli olan genelde tuhaftır. Kendinize itiraf edebilmek için şu cümleyi tamamlayın: “Tuhaf ama şunu keyifli buluyorum.”
☛ Hedefinize ekleyebileceğiniz 3 küçük keyifli nokta bulun,
☛ Saklanma yerlerinizi bulun (Ne demek bu? Mesela çok önemli bir işiniz varken kendinizi Netflix’te The Office dizisinden bir bölüm izlerken buluyorsanız; sizin saklanma yeriniz Netflix’tir. Birçok kişi bir işe başlar, işin daha ortasına gelmeden maillerini açar, onları cevaplar. Saklanma yeri mail hesabıdır.)
Evde aklınıza yeni fikirler geldikçe “sıradaki hedefler” listesi yapmaya başlayın,
☛ Soylu engelleri tespit edin ve bir sopayla dövün onları (Bu ne demek? “Yapacaksam böyle yapmalıyım, olacaksa ancak böyle olur” türünde soylu, çok burnu büyük hedeflerdir bunlar. Sinsidirler. “Yine yap, tabii ki yap. Ama önce şunu bitir. Bu özelliği olmadan yapma, olmuşken iyisi olsun” der bu soylular.)
☛ Yaptığınız işi basitleştirin. Devamlı basitleştirin. Hemen basitleştirin,
☛ Üstlendiğiniz yan hedefleri kabullenip ortadan kaldırın,
☛ Gizli kurallarınız var ise keşfedin ve yazıya dökün. Beyniniz bulsun bu kuralları,
☛ Her gizli kuralın yanına gerçeği yazın. Keşfetmek için “Bu ne demek oluyor?” ve “Kim demiş?” sorularını sorun,
☛ Eski kuralların yerine yenisini yazın,
☛ Gizli bir kurala bağlı kalıp yaşamamak için bir arkadaşınızdan destek alın (Gizli kurallar şöyle şeyler: Para kötüdür, fazla kazanırsam eski Türk filmlerindeki holding patronunun oğlu gibi uyuşturucu partilerinde garip garip dans ederim. Ya da kan, ter ve gözyaşı dökmeden başarıya ulaşamazsın. Yoo! Başarıya giden onlarca yol var. İlla da her şeyin zorunu halletmeniz gerekmiyor.) ☛ Hedefinizi ölçün, ölçümleyin, analiz edin,
☛ Tam bitirmeye yakın, finiş çizgisine birkaç adım kala mükemmelliyetçiliğin saldığı son 3 korkuya acayip dikkat edin:
☛ Sırada ne var korkusu. (Bazen bitirmekten değil, bitirdikten sonra ne olacağından korkarsınız.)
☛ Tam istediğim gibi olmayacak korkusu. (Sonunun muhteşem olmayacağından çekinmek bu. Bir arkadaşım vardı; çok sevdiği Breaking Bad dizisinin sonu hayal ettiği gibi bitmeyecek korkusundan 1 yıl boyunca son bölümünü izleyemedi. Değil mi? Ya muhteşem bitmezse de hayal kırıklığı yaşarsa!..)
☛ Şimdi ne yapacağım korkusu.


Fikir Liderleri Dergisinin tamamını okumak için; etik değerlerine, kanunlara ve uyum kurallarına sıkı sıkıya bağlı hareket eden Fikir Liderleri Dergisi’nin ücretsiz abonelik linkinden, önce kayıt olup sonra giriş yapabilir; aynı zamanda daha önce yayımlanmış tüm sayılarına da ulaşabilirsiniz.

Fikir Liderleri Dergisi 3 ayda bir yayımlanıyor ve tamamı sadece hekimler ile sağlık profesyonellerine ve bürokratlarına ücretsiz ulaştırılıyor.

 

Yorum yaz