FİKİR LİDERLERİ DERGİSİİLAÇ ENDÜSTRİSİÖNE ÇIKANLAR

Fikir Liderleri Dergisi CEO Penceresinden Merck Türkiye

Fikir Liderleri Dergisi’nin yeni sayısında, “CEO Penceresinden” özel dosyasına konuk olan Merck Türkiye Genel Müdürü Şehram Zayer ile global perspektiften Merck'in çalışmalarını konuştuk; gençlere önerilerini aldık. Şehram Zayer, Merck'in 2024 yılı global finansal performansından Ar-Ge çalışmaları, tedavi alanları ve dijital dönüşüm entegrasyonuna kadar çok detaylı bilgiler verirken dünyada ve Türkiye'de ilaç Ar-Ge'sindeki trendlere ve gelecekteki büyüme alanlarına da değindi.
Fikir Liderleri Dergisi’nin yeni sayısında, “CEO Penceresinden” özel dosyasına konuk olan Merck Türkiye Genel Müdürü Şehram Zayer ile global perspektiften Merck’in çalışmalarını konuştuk; gençlere önerilerini aldık. Şehram Zayer, Merck’in 2024 yılı global finansal performansından Ar-Ge çalışmaları, tedavi alanları ve dijital dönüşüm entegrasyonuna kadar çok detaylı bilgiler verirken dünyada ve Türkiye’de ilaç Ar-Ge’sindeki trendlere ve gelecekteki büyüme alanlarına da değindi.

 

“Hastaları, yaptığımız işin merkezine alarak yenilikçi ilaçlarımızla tedavi süreçlerinde tıbbın ve hastaların yanında olmaya devam ediyoruz. Yenilikçi ilaçlarımız ve akıllı sağlık çözümlerimizle yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz.”

CEO Penceresinden
Merck Türkiye

Şehram Zayer
Merck Türkiye Genel Müdürü


MERCK, ŞİRKETİMİZİN GELECEKTEKİ BÜYÜMESİNİ DESTEKLEMEK İÇİN İNOVASYON ODAKLI YATIRIMLARA AĞIRLIK VERİYOR. MERCK SAĞLIK HİZMETLERİ’NDE; BİYOTEKNOLOJİ, İLERİ İLAÇ TEKNOLOJİLERİ VE YAPAY ZEKA DESTEKLİ ÇÖZÜMLER, GLOBAL STRATEJİMİZİN TEMEL TAŞLARINI OLUŞTURUYOR. MERCK’İN ÜÇ İŞ KOLUNDA DA TEKNOLOJİ VE DİJİTALLEŞMEYE YAPTIĞI YATIRIMLARLA SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME HEDEFLENİYOR.

 

F. L: Merck’in global olarak 2024 yılı finansal performansı hakkında bilgi verir misiniz?
ŞEHRAM ZAYER:
Global olarak Merck; sağlık hizmetleri, yaşam bilimleri ve elektronikler iş kollarında faaliyetlerini sürdüren lider bir bilim ve teknoloji şirketi olarak, çalışmalarını geleceğe odaklanan bir anlayışla yürütüyor. Sürdürülebilir olmak ilkesine dayalı iş başarımız da aslında bu prensibe dayanıyor. Merck’in küresel olarak 2024 yılında net satışları 21,2 milyar avroya ulaştı. Şirketimiz, gelecekteki büyümesini desteklemek için inovasyon odaklı yatırımlara ağırlık veriyor. Merck Sağlık Hizmetleri’nde biyoteknoloji, ileri ilaç teknolojileri ve yapay zeka destekli çözümler, global stratejimizin temel taşlarını oluşturuyor. Merck’in üç iş kolunda da teknoloji ve dijitalleşmeye yaptığı yatırımlarla sürdürülebilir büyüme hedefleniyor.

Yenilikçi ilaç araştırma ve geliştirme süreçleri toplum sağlığı açısından nasıl bir rol oynuyor? Sağlıklı bir toplum, ekonomik ve sosyal kalkınmanın temel taşıdır. Merck Sağlık Hizmetleri olarak “Hastalar için Hep Birlikte” anlayışıyla hareket ediyoruz. Hastaları, yaptığımız işin merkezine alarak yenilikçi ilaçlarımızla tedavi süreçlerinde tıbbın ve hastaların yanında olmaya devam ediyoruz. Yenilikçi ilaçlarımız ve akıllı sağlık çözümlerimizle yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Özellikle henüz karşılanmamış hasta ihtiyaçlarına yönelik yeni tedavi alternatifleri geliştirmeye odaklanıyoruz. Merck’in 3 kıtada stratejik olarak konumlandırılmış küresel Ar-Ge merkezlerinde, dünya çapında 6.200 Ar-Ge profesyoneli çalışıyor. Bu Ar-Ge merkezlerinde, insanların sağlıklı bir yaşam sürmelerine destek olacak yenilikçi tedavi alternatiflerini keşfediyor ve geliştiriyoruz. Bununla beraber global olarak Merck, umut vadeden inovatif ürünleri hastaların kullanımına sunabilmek için dünya çapındaki farklı laboratuvarlar ve şirketlerle iş birlikleri ya da satın alma opsiyonlarını da değerlendiriyor.

Merck’te Ar-Ge çalışmaları hangi tedavi alanlarında nasıl bir yaklaşımla ilerliyor? Araştırma ve geliştirme süreçlerimize bütünsel bir perspektiften bakıyoruz. Yenilikçi ilaçların yanı sıra akıllı sağlık cihazları ve dijital sağlık çözümleriyle de hastaların tedavi süreçlerini iyileştirmeyi amaçlıyoruz. Yenilikçi tedaviler konusunda özellikle immünoterapiler, gen terapileri ve biyoteknolojik ilaçlar üzerine yoğunlaşıyoruz. Bunun yanı sıra, dijital sağlık uygulamalarıyla hastaların tedavi süreçlerini daha iyi yönetmelerini sağlıyoruz. Bu, kanser veya MS gibi hastalıkları tedavi etmek için yeni ilaçların yanı sıra, hastaların hayatını kolaylaştıran yenilikçi teknolojileri de içeriyor. Örneğin, enjeksiyon cihazımız ve hastalık izleme yazılımımız MS hastalarının ilaçlarını kendi kendilerine enjekte etmelerine ve uygulamalarını izlemelerine olanak tanıyor.

Kanser tedavisinde biyobelirteçleri kullanan hassas tıp yaklaşımımızla, kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerine odaklanıyoruz. Bir başka tedavi alanımız olan infertilite tedavisinde, birçok çiftin bebek sahibi olma hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı oluyoruz. Doğurganlık tedavilerinde, geniş bir ürün portföyümüz ve uzun yıllara dayanan güçlü geçmişimiz var. Portföyümüzü, tüp bebek (IVF) başarı olasılığını daha da artırmaya ve dijital sağlık çözümlerine odaklanan doğurganlık teknolojileri ile geliştirmeye devam ediyoruz. Bu tedavi alanımızla ilgili olarak, Merck’te dünya çapında tüm çalışanlara sağlanan Fertilite Tedavileri Yardımları’ndan Türkiye’de de talep eden çalışanlarımız faydalanabiliyor.

 


YENİLİKÇİ TEDAVİLER KONUSUNDA ÖZELLİKLE İMMÜNOTERAPİLER, GEN TERAPİLERİ VE BİYOTEKNOLOJİK İLAÇLAR ÜZERİNE YOĞUNLAŞIYORUZ. BUNUN YANI SIRA, DİJİTAL SAĞLIK UYGULAMALARIYLA HASTALARIN TEDAVİ SÜREÇLERİNİ DAHA İYİ YÖNETMELERİNİ SAĞLIYORUZ. BU, KANSER VEYA MS GİBİ HASTALIKLARI TEDAVİ ETMEK İÇİN YENİ İLAÇLARIN YANI SIRA, HASTALARIN HAYATINI KOLAYLAŞTIRAN YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLERİ DE İÇERİYOR.

 

Dünyada ve Türkiye’de ilaç Ar-Ge’sindeki trendler nelerdir ve gelecekte hangi alanlarda büyüme öngörüyorsunuz? Dünyadaki trendlere baktığımızda, önümüzdeki dönemde biyoteknoloji, gen terapileri ve kişiselleştirilmiş tıp gibi alanlarda büyüme olması bekleniyor. Özellikle teknolojik gelişmeleri ve bilim insanlarının öngörülerini göz önünde bulundurduğumuzda, yapay zeka (AI) ve büyük veri (Big Data) gibi teknolojileri kullanarak ilaç geliştirme süreçlerinin hız kazanması ve süreç verimliliğinin artması mümkün olacak diyebiliriz. Türkiye ise, güçlü sağlık altyapısı, yetkin bilim insanları ve gelişen klinik araştırma ekosistemi ile ilaç Ar-Ge’sinde büyük bir potansiyele sahip. Regülasyonların uluslararası standartlara uyum sağlaması, Türkiye’yi ilaç inovasyonu açısından daha rekabetçi bir konuma taşıyabilir.

Merck, dijital dönüşümü ilaç sektörüne nasıl entegre ediyor? Merck’te “Bilimle keşfediyor, insanlığı güçlendiriyoruz” vizyonumuzla hareket ediyoruz. Bu doğrultuda dinamik bir bilim ve teknoloji şirketi olarak dijital dönüşümü ve son teknolojik gelişmeleri iş yapış biçimimize entegre etmeyi her zaman önceliklendiriyoruz. Çünkü dijitalleşme, ilaç sektörünün geleceğini şekillendiren en önemli faktörlerden biridir.

Global olarak, Ar-Ge süreçlerimizde yapay zeka destekli analizlerden faydalanarak ilaç keşif süreçlerini hızlandırıyoruz. Aynı zamanda Merck, dünya çapında faaliyet gösterdiği ülkelerin sağlık otoritelerinin belirlediği regülasyonlar çerçevesinde, doktor-hasta iletişimini daha etkin hale getiren ve hastaların tedavi süreçlerini destekleyen dijital sağlık platformlarını tıbbın kullanımına sunabiliyor. Dijitalleşme, piyasalarda ve iş modellerinde devrim yaratmanın yanı sıra inovasyonun da önemli bir itici gücüdür. Sürekli büyüyen ve gelişen dijital dünya, insanların yaşamlarında devrim yaratmaya devam ederken bize de sektörümüzde daha fazla fark yaratma şansı sunuyor.

İlaç sektöründe çalışan ya da çalışmak isteyen geleceğin liderlerine tavsiyeleriniz nelerdir? İlaç sektörü, insan hayatına sağladığı katkılarla ve çok geniş bir yelpazede sunduğu iş fırsatlarıyla gençlerin kariyer yapmalarına olanak tanıyan bir sektördür. Türkiye’de ve dünyada pek çok Türk yönetici ilaç sektöründe önemli pozisyonlarda yer alıyor. Aslında, finansal okuryazarlık ve gençlere tavsiyelerimi, pandemi döneminde yazma fırsatı bulduğum “Girişimciye Mektup” isimli kitabımda topladım. Kariyer yolculuklarıyla ilgili bu tavsiyelerden ve önerilerden bazılarını gençlerle paylaşmam gerekirse, şunları söyleyebilirim: Rekabetin ve teknolojinin hızla değiştiği bir dünyada değişimin sadece bir parçası olmak değil, değişimi yönlendiren kişi olmak büyük bir avantaj sağlıyor. Hepimiz bir değer yaratabilmek için her gün değişiyoruz, dönüşüyoruz. Öte yandan, bilimsel merak duygusu, yenilik ve gelişmeleri takip etmek kilit önem taşıyor. Günümüz dünyasında başarılı olmak için multidisipliner düşünmek, iş birliği içinde çalışmak ve inovasyona açık olmak gerekiyor.

Benim ilkelerime göre, her şeyi içinde bulunduğumuz toplum veya eko-sistemle beraber başarmak ve büyümek daha kıymetli. Bunu her zaman akıllarının bir köşesinde bulundurmalılar. Geleceğin liderlerine son bir tavsiyem şu olabilir: Asla “asla”larınız olmasın, değişen koşullara göre farklı kararlar vermek son derece doğaldır ve olması gereken de budur.⭐️

Comment here