FARKINDALIKFİKİR LİDERLERİ DERGİSİİLAÇ ENDÜSTRİSİÖNE ÇIKAN HABERLERSOSYAL SORUMLULUKTÜKETİCİ SAĞLIĞI

İlham veren projeler: “Kolik Varsa Panik Yok!”

Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Tüketici Sağlığı Pazarlama ve Satış Direktörü Sena Faga, Kıdemli Ürün Müdürü Sena Sinan ve Pediatri Medikal Müdürü Ecz. Tuğçe Ayık; “İlham Veren Projeler” dosyasında, çok yeni hayata geçirdikleri "Kolik Varsa Panik Yok" projelerinin tüm detaylarını Fikir Liderleri Dergisi okurları ile paylaştılar.
Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Tüketici Sağlığı Pazarlama ve Satış Direktörü Sena Faga, Kıdemli Ürün Müdürü Sena Sinan ve Pediatri Medikal Müdürü Ecz. Tuğçe Ayık; “İlham Veren Projeler” dosyasında, çok yeni hayata geçirdikleri “Kolik Varsa Panik Yok” projelerinin tüm detaylarını Fikir Liderleri Dergisi okurları ile paylaştılar.

 

Eczacıbaşı İlaç Pazarlama

Sena Faga
Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Tüketici Sağlığı
Pazarlama ve Satış Direktörü

Sena Sinan
Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Tüketici Sağlığı
Kıdemli Ürün Müdürü

Ecz. Tuğçe Ayık
Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Tüketici Sağlığı
Pediatri Medikal Müdür

“Eczacıbaşı Tüketici Sağlığı olarak insanı odağımıza alıp, ihtiyaçlarını anlamaya ve bu ihtiyaçlara kaliteli, yenilikçi çözümler üretmeye devam edeceğiz.”

İNFANTİL KOLİK YENİDOĞANLARIN %40’INA KADARINDA GÖRÜLEBİLEN BİR RAHATSIZLIK OLARAK TANIMLANIYOR. BU RAHATSIZLIĞIN EN KARAKTERİSTİK ÖZELLİĞİ İSE 3 HAFTA BOYUNCA HAFTADA 3 GÜN VE GÜNDE 3 SAATTEN DAHA UZUN SÜRE AĞLAMAYLA KENDİNİ GÖSTERMESİ. ASLINDA KONU SÜREKLİ AĞLAYIP SUSMAYAN BİR BEBEĞİ VE BU BEBEK KARŞISINDA NE YAPACAĞINI BİLEMEYEN PANİK OLMUŞ BİR EBEVEYNİ İLGİLENDİRİYOR GİBİ DURSA DA AYNI ORANDA DOKTOR VE ECZACILARA DA SORUMLULUĞUN DÜŞTÜĞÜ MÜHİM BİR MEVZU.

F. L: Öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz?

SENA FAGA: 1980 İstanbul doğumluyum. Lise öğrenimimi İstanbul Alman Lisesi’nde, lisans eğitimimi Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde tamamladım. İş yaşamına 2003 yılında Procter&Gamble’da yönetici adayı olarak başladım. 2008 yılında ilaç sektörüne geçiş yaptım ve Bayer Tüketici Sağlığı’nda ürün müdürü olarak çalıştım. 2011 – 2022 yılları arasında Sanofi’de sırasıyla kıdemli kategori yöneticisi, pazarlama müdürü, pazarlama direktörü ve son olarak dünya fiziksel sağlık kategori direktörü pozisyonlarında görev aldım. Geriye dönüp baktığımda kariyerimin tüketici ve tüketici sağlığı üzerine kurulu olduğunu görüyorum… Benim tutkum da Türkiye’de bu pazarın gelişmesine katkı sağlamak ve yer aldığım organizasyonlarda fark yaratmak. Bu tutkuyla beni çok geliştireceğine inandığım Eczacıbaşı İlaç Pazarlama’ya Nisan 2022’de Tüketici Sağlığı Pazarlama ve Satış Direktörü olarak katıldım.

SENA SİNAN: İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü mezunuyum, aynı üniversitede Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’nda yüksek lisansımı tamamladım. Kariyerime Bayer Crop Science iş birimi pazarlama departmanında başladım. DEVA Holding’e geçmemle birlikte beşeri alanda CNS, kardiyoloji, göğüs hastalıkları gibi farklı terapötik alanlarda tecrübe edinme fırsatım oldu. Son 3 yıldır Eczacıbaşı İlaç Pazarlama Tüketici Sağlığı Grubu’nda probiyotik ürün portföyünden sorumlu kıdemli ürün müdürü olarak çalışıyorum. İlaç sektörü benim lise yıllarımdan beri hevesle dahil olmak istediğim bir sektör. Özellikle insan hayatının daha iyi olmasında az ya da çok payımın olduğunu hissetmek bu sektörü benim için en kıymetli yapan tarafı. Eczacıbaşı Tüketici Sağlığı Grubu’nda da benim beşeri ilaç alanındaki tecrübelerimden sonra direkt tüketicilere dokunabildiğim ve iyi olma hallerine destek olabildiğim için inanılmaz mutluyum.

TUĞÇE AYIK: Ege üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum, yine aynı fakültede Ar-Ge ve Endüstri Eczacılığı alanında yüksek lisansımı tamamladım. Şu an Eczacıbaşı Tüketici Sağlığı Pediatri Medikal Müdürü olarak görev yapmaktayım. Tüm eğitim hayatım boyunca idealist bir eczacı olarak, endüstride bir eczacı olarak rol almayı hedefledim. Kariyerime ruhsatlandırma ve farmakovijilans rollerini üstlenerek başladıktan sonra Humanis firmasında kişisel yetkinliklerime uygunluğu ve şirketin mevcut hedefleri doğrultusunda medikal müdürlük kariyerim başladı. Alerji, göğüs hastalıkları, ortopedi, kardiyoloji, dermatoloji, pediatri gibi birçok farklı uzmanlık ile birçok terapötik alanda çalışma fırsatı buldum. Ardından kariyerimde belli bir alana odaklanmak ve spesifikleşmek için Montero-Toksöz Grup firması ile bebek beslenmesi alanına geçiş yaptım ve burada da özellikle bebek beslenmesi üzerine bilimsel verinin güncellenmesine, gelişmesine olanak sağlayacak güzel projelerde çalışma fırsatı buldum. Bu projeler sırasında yollarımız Eczacıbaşı ile kesişti; iyi ki de öyle oldu. Eczacıbaşı’nın katkılarıyla özellikle kendi çevrem de dahil bir çok ailenin farkındalığına katkı sağlayabileceğim bu güzel projede yer aldığım için gerçekten çok mutluyum. Bilimin verdiği güven ile insan sağlığına katkı sağlayabilmek önemli bir mesleki tatmin yaratıyor diyebilirim.

Eczacıbaşı Tüketici Sağlığı olarak nasıl bir organizasyonla, hangi tedavi alanlarına ne gibi çözümler üretiyorsunuz?

S. FAGA: Dünyada sağlıklı yaşam trendi uzun zamandır gündemde olmasına rağmen Covid-19’un etkisiyle tüketicilerin bu konudaki farkındalıkları ve bilgi ihtiyaçları inanılmaz bir hızda arttı. Tüketiciler artık kendi sağlıkları konusunda daha aktif bir rol oynamak, kararlara katılmak istiyorlar. Bu da özellikle gıda takviyelerinin yön verdiği pazarların hızla büyümesini sağladı.

Bağışıklık, vitamin, mineral pazarları hızla büyümeye ve ürün çeşitliliğini artırmaya devam ediyor. Global ve yerli pek çok firma bu alandaki yatırımlarını önceliklendiriyor. Covid-19 pek çok konuda, örneğin dijital dönüşümde “hızlandırıcı” etkiye sahip oldu. Bu dönemde tüketici davranışları ve ihtiyaçları da hızla değişti, sahip olunan verilere doğru ve hızlı anlam kazandırmanın ve böylece veriden değer yaratmanın önemi daha da ön plana çıktı.

Eczacıbaşı Topluluğu olarak sağlık alanında geçmişimizden gelen doğal bir öncülüğümüz var. Eczacıbaşı sağlık kuruluşlarının temelleri, 1942 yılında Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın kendi laboratuvarında vitamin üretmesiyle atılmış. 1952 yılında ülkenin ilk modern ilaç fabrikasını kuran Eczacıbaşı, günümüzde yapılan araştırmalarda sağlık alanında ilk akla gelen marka olarak ön plana çıkıyor. Böyle bir topluluğun parçası olmaktan büyük bir gurur duyuyorum.

1942’den bu yana çağdaş, kaliteli ve sağlıklı yaşamın öncüsü olmayı ilke edinen Eczacıbaşı, Tüketici Sağlığı Kategorisi’nde Dynavit, Bigaia, Imutor, Medigard ve Selfit markalarıyla tüketicilerin hayatlarını iyileştirmek için çalışıyor.

Eczacıbaşı Tüketici Sağlığı olarak insanı odağımıza alıp, ihtiyaçlarını anlamaya ve bu ihtiyaçlara kaliteli, yenilikçi çözümler üretmeye devam edeceğiz.

“Geriye dönüp baktığımda kariyerimin tüketici ve tüketici Sağlığı üzerine kurulu olduğunu görüyorum. Benim tutkum da Türkiye’de bu pazarın gelişmesine katkı sağlamak ve yer aldığım organizasyonlarda fark yaratmak.” SENA FAGA

Çok yakın zamanda hekim, eczacı ve toplum nezdinde çok güzel bir farkındalık projesi hayata geçirdiniz: “Kolik Varsa Panik Yok!” Bu proje nasıl bir ihtiyaçtan ortaya çıktı ve nasıl başladı?

S. SİNAN: İnfantil kolik yenidoğanların %40’ına kadarında görülebilen bir rahatsızlık olarak tanımlanıyor. Bu rahatsızlığın en karakteristik özelliği ise 3 hafta boyunca haftada 3 gün ve günde 3 saatten daha uzun süre ağlamayla kendini göstermesi. Aslında konu sürekli ağlayıp susmayan bir bebeği ve bu bebek karşısında ne yapacağını bilemeyen panik olmuş bir ebeveyni ilgilendiriyor gibi dursa da aynı oranda doktor ve eczacılara da sorumluluğun düştüğü mühim bir mevzu. Geçtiğimiz yıl ebeveynler nezdinde kolik farkındalığını anlamak ve doğru içgörüye göre bu kampanyayı şekillendirebilmek için IPSOS ile 1000’den fazla hamile ve anne ile kapsamlı bir pazar araştırması yaptık. Bu araştırmaya göre gördük ki aslında 10 ebeveynin neredeyse 9’u bu sorundan dolayı kronik uykusuzluk çekiyor ve yine 10 ebeveynin 8’inde bu hastalık ruhsal bozukluğa yol açabiliyor. Keza doktorlar ve eczacıların da temel ihtiyacı, panik halinde ve ne yapacaklarını bilemez halde kendilerine gelen ebeveynleri en doğru bilgilendirmeyle ağlayan bebek hastaları için en uygun yönlendirmeleri sağlayabilmek. Yani aslında bu 3 paydaşın da ortak ihtiyacı panik olmadan sakin bir şekilde bu süreci en sağlıklı ve akılcıl bir şekilde yönetebilmek. Buradan da hareketle Eczacıbaşı İlaç Pazarlama olarak Pediatrik Probiyotik Prebiyotik Derneği ile yollarımız kesişti. Kolik Varsa Panik Yok dedik.

Kolik Varsa Panik Yok, hangi hedefle, kimlerle ve ne gibi iş birlikleriyle gerçekleşti? Projenizin içeriğinden ve işleyişinden bahseder misiniz?

S. SİNAN: Aslında kampanyamızın nihai hedefi ebeveynler, hekimler ve eczacılar nezdinde koliğin bir rahatsızlık olduğunun ve doğru yönlendirmeyle üstesinden gelinebileceğinin farkındalığını yaratabilmek. Bu ihtiyaçtan da yola çıkarak bu konuyu Pediatrik Probiyotik Prebiyotik Derneği ve uzmanlarla beraber şekillendirdik. 2,5 yaşında bir çocuk annesi sevgili Ezo Sunal kampanyamızda bir anne ve yönettiği anaokulu sayesinde anneler ile çok yakın temasta olan yönetici öğretmen kimliği ile bizimle birlikte. Ecz. Adile Özdağ da ebeveynlerin en sık iletişimde kaldığı uzman gruplarından biri olan eczacıları temsilen bu kampanyamızda yer alıyor. Bu kapsamda koliğin tam olarak ne olduğunu anlattığımız ve karşılaştığımız durumda ne yapılması gerektiğini detaylandırdığımız, Ezo Sunal’ın da desteğiyle çok keyifli ve aynı zamanda öğretici bir kampanya filmi hazırladık. Bu film şu anda kampanyanın Youtube hesabında aktif yayında. Yine Ezo Sunal tarafından söz ve bestesi tamamlanmış olan çok keyifli bir jingle filmi hazırladık. Çok yakında yayına girecek. Eminim izleyen ve dinleyen herkes aynı keyfi alacaktır. Biz çok eğlendik… Bunlara ek olarak eş zamanlı da tüm bu bilgileri ve yönlendirmelere erişim sağlayabilmek için kolikvarsapanikyok.com websitesini hayata geçirdik. Websitesinde koliğe dair ihtiyaç duyulabilecek her türde ve kapsamda bilgi var. Ve hatta emin olamayıp zorlanan ebeveynlere özel, panik yapmadan konunun farkına varmaları için 5 soruda kolaylıkla cevaplanabilen tamamen farkındalığı arttırmaya yönelik 5 Soruda Kolik başlıklı minik bir testimiz de var. Test dediğime bakmayın, evet veya hayır’ın sonucunda gelecek cevap değişmiyor tabi ki. Burada amacımız ve vermek istediğimiz mesajımız aslında ebeveynlerin sonuç ne olursa olsun uzmanına danışarak koliği sağlıklı bir şekilde yönetmelerini sağlama- ları. Şimdi ise gelecek dönemde yayımlanmak üzere ebeveynlerin en çok merak ettiği konu başlıkları üzerinden video ve podcast serileri çekimi için çalışıyoruz. Aslında sadece pediatri hekimleriyle değil ebeveynin huzurlu ve sağlıklı kalabilmeleri için de birçok branşın dahil olacağı şekilde konuyu bütüncül ele alıyoruz.

“İnsan hayatının daha iyi olmasında az ya da çok payımın olduğunu hissetmek bu sektörü benim için en kıymetli yapan tarafı. Eczacıbaşı Tüketici Sağlığı Grubu’nda da benim beşeri ilaç alanındaki tecrübelerimden sonra direkt tüketicilere dokunabildiğim ve iyi olma hallerine destek olabildiğim için inanılmaz mutluyum.” SENA SİNAN

Oldukça emek verilen ve geniş bir hedef kitleye yönelik, ilham veren bir proje olduğunu görüyoruz. Belli ki çok sağlam bir takım çalışması var arkasında. Hekim, eczacı ve toplum farkındalığı aynı anda söz konusu olduğunda medikal yönetim faktörü de işin içerisine giriyor. Bu konuda neler söylersiniz?

T. AYIK: Gerçekten ciddi bir takım çalışması var arkasında. Her paydaşın keyifle ve üretken bir şekilde çalışmaya fırsat bulduğu bir proje. Burada Eczacıbaşı’nın vizyonu ve kurumsal algısı ile proje daha da anlamlı hale geldi. Kolik özellikle yenidoğan döneminde görülebilen ve yaklaşık %40’ını etkileyebilen bir adaptasyon sorunu. Kolik, kritik kısa ve uzun dönem sonuçlara neden olabilen bir hastalık. IPSOS ile yürüttüğümüz çalışmanın verilerine göre bebeklerinin yaşadığı ağlama krizleri sebebiyle uyku ve psikolojik sorunların yanı sıra ailelerin %56’sının fiziksel sağlığı bozuluyor. Ailelerin yaşadığı panik ve çaresizlik ebeveynlerin sağlığını etkilerken, aynı zamanda bir kısır döngü olarak bebeğin sağlığını da olumsuz etkiliyor. Bu noktada projedeki en önemli paydaşlarımız olan hekim ve eczacılardan aldığımız geribildirimlere göre özellikle kolikin geçici ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun farkındalığının oluşturulması çok önemli. Bu projede medikal ekip olarak hekim ve eczacılardan alınan doğru bilginin proje kapsamında ailelere doğru ve etik bir çerçevede iletilebilmesi için bilimsel bir elçi rolü üstleniyoruz. Kanıta dayalı tıp zemininde doğru veriyi doğru kaynaktan alarak proje kapsamında bu verilerin en efektif hale getirilmesi için diğer paydaşlarımızla birlikte çalışıyoruz.

“Eczacıbaşı’nın katkılarıyla özellikle kendi çevrem de dahil bir çok ailenin farkındalığına katkı sağlayabileceğim bu güzel projede yer aldığım için gerçekten çok mutluyum. Bilimin verdiği güven ile insan sağlığına katkı sağlayabilmek önemli bir mesleki tatmin yaratıyor diyebilirim.” TUĞÇE AYIK

Çözüm ürettiğiniz tedavi alanlarında başka bilimsel ve sosyal sorumluluk projeleriniz olacak mı? Yakın ve orta vadede hedefleriniz neler?

S. FAGA: Eczacıbaşı’nın vitamin ve mineral markası Dynavit lanse edildiği günden beri tüketicilerimize ihtiyaçları olan her türlü alanda kaliteli ve güvenilir çözümler üretmek için çalışıyor. Portföyümüze yeni ürünler katarken ticari faydadan önce kurum kültürümüzün de getirdiği kalite ve tüketici faydasını prensip ediniyoruz. Burada hekim ve eczacılardan oluşan bilimsel çalışma grupları ile değerlendirmelerimizi yapıyor ve ürün lansmanlarına bu şekilde karar veriyoruz. Yakın zamanda sonuçlarını gururla paylaşacağımız çok önemli bir haberimiz var. Eklem sağlığı kategorisindeki Dynavit Collagen Quatro ürünümüzle Türkiye’de randomize klinik çalışma gerçekleştirerek bir ilke imza attık. İlerleyen dönemde de sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda, odağımızda olmaya devam edecek.

S. SİNAN: Eczacıbaşı Tüketici Sağlığı olarak markalarımız bazında bu konuyu önemsiyoruz, bu doğrultuda tıpkı Kolik Varsa Panik yok gibi hastalarımızın hayatını iyileştirmeye yönelik yürüttüğümüz pek çok proje var ve olmaya da devam edecek. Örneğin, organize ettiğimiz toplantı ve etkinliklerde memnuniyet düzeyini ölçümleyebilmek ve gelecek kampanyaları iyileştirebilmeye yönelik aksiyonları belirlemek de kampanyanın kendisi kadar önemli bir nokta. Bu anlamda katılımcıların geribildirimlerini alabilmek adına memnuniyet anketleri düzenliyoruz, hatta bu anketleri sosyal sorumluluk projesine de dönüştürerek topluma maksimum fayda sağlamayı çok önemsiyoruz. Yaptığımız memnuniyet anketlerine katılan herbir hekim adına Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı’nın (KAHEV) afet fonuna depremzede öğrencilerin eğitimi için bağışta bulunarak çocuklarımızın eğitimlerine katkıda bulunuyoruz.

Eklemek istedikleriniz?

S. SİNAN: Kolik Varsa Panik Yok’un önü açık şansı bol olsun. İkinci 6 ayın hepimiz için başarılarımızı kutladığımız, hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz bir dönem olmasını dilerim.

Yorumlar (1)

  1. […] ve müzisyen Ezo Sunal’ın yer aldığı “Kolik Varsa Panik Yok” kampanyası farkındalık filmi ile yeni anne, anne adayları ve babaların korkulu […]

Yorum yaz