Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında Roche İlaç Türkiye’nin katkılarıyla hazırlanan “Erken Evre HER2+ Meme Kanserinde Kişiselleştirilmiş Tedavi Yaklaşımlarının Klinik, Ekonomik ve Toplumsal Değeri”[1] çalışmasının sonuçları açıklandı. Çalışma, erken evre meme kanserinde tedavi yaklaşımının kadınların yaşam kalitesini, iş gücüne katılımını ve toplumsal üretkenliği destekleyerek sağlık sistemine uzun vadeli değer yarattığını ortaya koyuyor.
Meme kanseri, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadınlarda en sık görülen kanser türü. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de her 100 bin kadından 43’ü meme kanseri tanısı alıyor.[2] Erken tanı ve doğru tedavi sayesinde artık çok daha fazla hasta sağlığına kavuşurken bu başarı yalnızca klinik düzeyde değil, hastalığın toplumsal ve ekonomik yükü açısından da belirgin bir fark yaratıyor. Kadınların iş ve sosyal yaşamlarına daha hızlı dönebilmesi, ekonomik ve sosyal hayatta yer almaya devam edebilmeleri ve her şeyden önce daha uzun ve daha sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri, kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarının toplumsal etkisini açıkça gösteriyor.
Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında, Roche İlaç Türkiye’nin katkılarıyla Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Simten Malhan ve Ankara Şehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur tarafından hazırlanan “Erken Evre HER2+ Meme Kanserinde Kişiselleştirilmiş Tedavi Yaklaşımlarının Klinik, Ekonomik ve Toplumsal Değeri” araştırmasının¹ sonuçları paylaşıldı.
Araştırma, erken evre meme kanserinde kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarının yalnızca hastalar için değil, sağlık sistemi ve toplum için de yarattığı değeri bilimsel verilerle ortaya koyuyor. Çalışmada, 2019–2030 dönemi için Türkiye’de geliştirilen HER2+ Erken Evre Meme Kanseri Etki Modeli sonuçları sunularak; klinik, ekonomik ve toplumsal faydaları bütüncül biçimde değerlendirildi.
Meme kanserinde geri kazanılan 102 binden fazla yaşam yılı
Çalışmaya göre, kişiselleştirilmiş tedavi stratejileri sayesinde 10 yıl içinde 3.859 kadında metastaz gelişiminin önlenebileceği öngörülüyor.¹ Bu sonuç, yalnızca yaşam süresinin uzaması değil; kadınların daha sağlıklı, aktif ve üretken yıllar kazanması anlamına geliyor. Çalışma kapsamında hazırlanan model, 102 bin 183 yaşam yılı, 79 bin 877 kaliteye ayarlanmış yaşam yılı ve 63 bin 294 üretken yaşam yılı kazancını ortaya koyuyor.¹ Bu tablo, erken tanı ve kişiselleştirilmiş tedavilerin hem birey hem toplum düzeyinde yarattığı “geri kazanılmış yaşam ve toplumsal katkı” etkisini açıkça gösteriyor.
10 yılda 25,4 milyar TL maliyet tasarrufu
Çalışmanın ekonomik yük odağı kapsamında, meme kanseriyle ilişkili toplam maliyetin yaklaşık yüzde 75’i dolaylı maliyetlerden (iş gücü kaybı, üretkenlik azalması, bakım masrafları vb.) oluşuyor.¹ Bu durum, erken evrede doğru tedaviye erişimin yalnızca klinik değil, ekonomik açıdan da stratejik bir önem taşıdığını gösteriyor. Araştırmada, erken evrede uygulanan tedavilerin sağlık sistemi genelinde 10 yıllık dönemde 25,4 milyar TL düzeyinde doğrudan maliyet tasarrufu ve ulaşım ile bakım gibi tıbbi olmayan kalemlerde yaklaşık 7,1 milyar TL tutarında dolaylı tasarruf sağladığı belirtiliyor.¹
Raporun makroekonomik bulguları ise, erken evre tedavilerin yalnızca sağlık bütçesi üzerindeki etkileriyle sınırlı kalmadığını gösteriyor.¹ Çalışmada, erken evre tedavi gören bireylerin iş gücüne kazanım oranlarının arttığı ve üretkenlik kaybının azaldığı görülüyor.¹ Bu sonuç hem vergi gelirleri hem de sosyal güvenlik primleri açısından sağlık yatırımlarının uzun vadeli sürdürülebilirliğe katkı sunduğunu ortaya koyuyor.
Erken evre tedaviler, kadınların ekonomik ve sosyal yaşama katılımını güçlendirirken sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Simten Malhan, “Çalışmanın bulguları, erken evre meme kanserinde kişiselleştirilmiş tedavilere yapılan yatırımların uzun vadede sağlık sisteminin geleceğine yapılan stratejik bir yatırım olduğunu gösteriyor. Bu tedaviler, ilerleyen dönemde ortaya çıkabilecek metastatik hastalık yükünü azaltarak hem doğrudan sağlık harcamalarını düşürüyor hem de dolaylı maliyetlerde belirgin iyileşme sağlıyor. Kadınların iş ve sosyal yaşamlarına daha hızlı dönebilmesi, yaşamlarındaki aktif rollerini sürdürebilmeleri ve bakım ihtiyacının azalması, bu yaklaşımın toplumsal değerini somut biçimde ortaya koyuyor. Sağlık ekonomisi perspektifinden bakıldığında, erken evre tedaviler sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliğini güçlendiren ve uzun vadeli refah artışına katkı sağlayan en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Bu çalışmanın ortaya koyduğu 25 milyar TL’lik ekonomik katkı ile uzun dönemde sağlık ekosisteminin desteklenmesine yönelik ar-ge, inovasyon çalışmaları ve klinik araştırmalar ile farklı tedavi alanlarında hastaların yaşamlarını dönüştürücü çok değerli katkılar sağlanmaya devam edilebilir” dedi.
Kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımıyla hastalar daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürebiliyor
Araştırmanın klinik boyutunu değerlendiren Ankara Şehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur ise erken tanı ve kişiselleştirilmiş tedavilerin hastalık yönetiminde yarattığı farkın altını çizdi: “Erken tanı, meme kanserinde tedavi başarısının en kritik adımı. Ancak asıl fark, her hastanın tıbbi ve kişisel ihtiyaçlarına göre planlanan kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarıyla ortaya çıkıyor. Bu sayede hastalığın metastatik evreye ilerlemesi önlenebiliyor, kadınlar hem daha uzun hem de daha kaliteli bir yaşam sürüyor. Erken evre tedaviler, yalnızca klinik sonuçları iyileştirmekle kalmıyor; aynı zamanda hastaların günlük yaşamları, sosyal rolleri ve üretkenliklerini sürdürebilmelerini de mümkün kılıyor. Bu yaklaşım, bireyin yaşam kalitesini artırırken toplumun genel refahını da güçlendiriyor. Erken tanı ve doğru tedaviye erişim, bugün olduğu kadar gelecekte de hem birey hem toplum sağlığı açısından en güçlü unsurlardan biri olacak.”
M-TR-00005961
[1] Erken Evre HER2+ Meme Kanserinde Kişiselleştirilmiş Tedavi Yaklaşımlarının Klinik, Ekonomik ve Toplumsal Değeri Raporu, Prof. Dr. Simten Malhan & Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur, Türkiye, 2025.
[2] TC Sağlık Bakanlığı. Kanser İstatistikleri 2020. Ankara, 2025. https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/kanser-db/Dokumanlar/Istatistikler/Turkiye_Kanser_Istatistikleri_2020.pdf , Erişim 20.09.2025
Comment here
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.