FARKINDALIKSAĞLIKTOPLUM SAĞLIĞI

Bakımlı olmak, meme kanserinde tedaviye tamamlayıcı etki yapıyor!

Kanser tedavisinde tamamlayıcı yaklaşımlarla ilgili çalışmalar yapan Memorial Bahçelievler Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi’nden Prof. Dr. Fatih Aydoğan, konuyla ilgili önemli bilgiler verdi. 
“Bir akşam kirpiklerim elimde kaldı, “Kirpiksiz göz çok kötü görünüyor”, “Kirpiklerim dökülünce çok ağladım”, “Benimle beraber artık sokağa çıkmak istemezsin değil mi?”… Pek çok meme kanseri hastasının kurduğu bu cümleler kadınların tedavi sürecinde yaşadıklarını önemli oranda yansıtıyor. Kanser hastaları bedensel sorunların yanı sıra hastalık ya da tedavinin yan etkilerine bağlı olarak ruhsal ve sosyal sorunlarla da yüzleşiyor.

Kanser tedavisinin tam anlamıyla başarıya ulaşabilmesi için hastalığın değil, hastanın tedavisine yönelik bütüncül bir yaklaşım önem taşıyor. Kanser tedavisinde tamamlayıcı yaklaşımlarla ilgili çalışmalar yapan Memorial Bahçelievler Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi’nden Prof. Dr. Fatih Aydoğan, konuyla ilgili önemli bilgiler verdi.

Amaç, hastaların bedensel, ruhsal ve sosyal olarak tam iyilik halinin sağlanması

Kanser tedavisi birçok branşın bir araya gelerek oluşturduğu multidisipliner bir yaklaşımdan oluşur. Ana tedavi branşları olan; Cerrahi Onkoloji, Medikal Onkoloji, Radyasyon Onkolojisi ve Plastik Cerrahi daha çok hastalığın bedensel boyutunu tedavi etmektedir. Oysa kanser hastaları bedensel sorunların yanı sıra hastalık ya da tedavi yan etkilerine bağlı olarak ruhsal ve sosyal sorunlarla da yüzleşmektedir. Daha çok ruhsal ve sosyal sorunların çözümüne odaklı destek tedaviler “tamamlayıcı yaklaşım” olarak adlandırılır. Tamamlayıcı yaklaşımların amacı hastaların bedensel, ruhsal ve sosyal tam iyilik halinin sağlanmasıdır.

Saç ve kaş dökülmesi, hastaları memenin alınması kadar etkileyebiliyor

Kemoterapi alan hastaların önemli bir bölümünde kullanılan ilaçlara bağlı saç dökülmesi görülür. Saç dışında vücutta kaş, kirpik gibi diğer tüyler de dökülebilmektedir. Saç dökülmesi genellikle 2-3 hafta sonra başlar ve tedavi bitiminin ardından 3-4 hafta sonra tekrar çıkmaya başlar. Saç ve kaş dökülmesi tedavi sürecinde hastaları en çok etkileyen yan etkilerden biridir. Bir araştırmada bazı hastalar kaşlardaki dökülmenin kendilerini memenin ameliyatla alınmasından daha çok etkilediğini belirtmiştir. Kaşlar daha görünür olduğu için etkisi bazı kadınlarda daha fazla olabilmektedir.

Tedaviye yönelik bütüncül bir yaklaşım gerekiyor

Kanser tedavisinin tam anlamıyla başarıya ulaşabilmesi için hastalığı değil hastayı tedaviye yönelik bütüncül bir yaklaşım gerekmektedir. Bizler hastalarımıza ana branşlar dışında Dermatoloji & Kozmetik Dermatoloji, Klinik Psikoloji, Diyet ve Beslenme ile Kadın Hastalıkları ve Doğum tarafından da destek sağlamaktayız.

Meme kanserinde güzel ve bakımlı kalmak motivasyon sağlıyor

Dermatoloji ve Kozmetik Dermatoloji Bölümü hastalarda cilt, saç ve kaşta tedaviye bağlı olan değişikliklere destek olmaktadır. Bu amaçla kaş dökülmesine yönelik mikroblading uygulaması, cilt değişiklikleri ile ilgili tedavi öncesinde önerilerde bulunulması, tedavi süresince kullanılabilecek kozmetik ürünler hakkında bilgilendirme, saç dökülmesine yönelik öneri ve tedavi desteği, tedavi sonrası dermokozmetik uygulamalar hakkında bilgi verme yapılmaktadır.

Klinik Psikoloji Bölümü’nde; hastaların yaşadığı ruhsal ve sosyal sorunlara yönelik destek amaçlı görüşme ve seanslar yapılmaktadır.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nde; genç yaşta tanı konulan kadın kanserlerinde doğurganlığın korunması için planlama yapılmasının yanı sıra cinsel fonksiyon bozuklukları konusunda danışmanlık ve bilgilendirme anlamında destek sağlanmaktadır.

Diyet ve Beslenme Bölümü’nde; tedavi sırasında ve sonrasında diyet ve beslenme desteğinin yanı sıra egzersiz uygulama önerileri sunulmaktadır.

Türkiye’de her 6 meme kanseri hastasından biri 20’li ve 30’lu yaşlarda

Türkiye’de meme kanseri görülme yaşı Avrupa ve Amerika ortalamasına göre ortalama 10 yaş daha öncedir. Meme kanseri tanısı alan hastaların %16-17’si 40 yaşın altındadır. Diğer bir deyişle her 6 hastamızın birinin 20’li ve 30’lu yaşlarda olduğu görülmektedir. Genç yaş hasta grubu tedaviye bağlı saç değişikliklerinden daha fazla etkilenmektedir. Biz de daha önce tedavi gören bu yaş hasta grubuna saç, kaş ve kirpik dökülmesi gibi sorunlarda neler yaptıklarını sorduk. Aldığımız cevaplarda hastaların bu sorunlardan saç dökülmesi için daha çok bone, şapka, başörtüsü gibi geçici çözümler bulduklarını gördük. Kaş dökülmesi için kalem ve bitkisel ilaç kullanan birkaç hasta dışında profesyonel yardım almadıklarını saptadık.

Çalışma, MASCC’nin İspanya’da düzenlenen toplantısında sunuldu

Konuya ilişkin çalışmamız MASCC’nin her yıl düzenlediği ve bu yıl İspanya’da yapılan toplantısında Uz. Dr. Emine Erkan tarafından bildiri olarak sunuldu. Doç. Dr. Kezban Nur Pilancı ve Dr. Sevim Şuekinci’nin de araştırmacılar arasında yer aldığı araştırmamızın özeti “Supportive Care in Cancer” dergisinde yayımlandı.

MASCC, açık adı “The Multinational Association of Supportive Care in Cancer” olan ve 70 ülkeden katılımcıların bir araya gelerek kurduğu bir birlik. Kanser hastalarına destekleyici tedaviler konusunda çalışıyor ve mottosu: “Destekleyici tedaviler mükemmel kanser bakımını sağlayabilir.”

Çalışma sonuçlarında hastaların tedaviye bağlı görülen dermatolojik sorunlarda profesyonel bir destek almadıkları sonucuna ulaşmamız, kanser hastaları için başlattığımız “Tamamlayıcı Yaklaşımlar Programı”nın önemini gösterdi. Bu programda sağlanan desteklerle hastalar tedavi sürecini daha kolay bir şekilde geçirebilmektedir.

Yorum yaz