FARKINDALIKİŞ DÜNYASIKİŞİSEL GELİŞİMÖNE ÇIKAN HABERLER

İnsan sevdiğini nasıl değiştirir?..

Fikir Liderleri Dergisi Eylül sayısı yine çok zengin içeriğiyle yayımlandı. Her sayıda alanının en önde isimlerini konuk eden ve gerek konuklarıyla gerekse konuları işleyiş tarzıyla büyük ilgi gören Fikir Liderleri Dergisi’nin Eylül sayısında, Engaged4Results Kurucusu Ahmet Tamtekin’in "İnsan sevdiğini nasıl değiştirir?.." yazısına yer verdi. Sizleri şimdi o yazıyla baş başa bırakıyoruz.
Fikir Liderleri Dergisi Eylül sayısı yine çok zengin içeriğiyle yayımlandı. Her sayıda alanının en önde isimlerini konuk eden ve gerek konuklarıyla gerekse konuları işleyiş tarzıyla büyük ilgi gören Fikir Liderleri Dergisi’nin Eylül sayısında, Engaged4Results Kurucusu Ahmet Tamtekin’in “İnsan sevdiğini nasıl değiştirir?..” yazısına yer verdi. Sizleri şimdi o yazıyla baş başa bırakıyoruz.

“Koçluğun ilk adımlarından biri koçluk alan kişinin dünyayı nasıl gördüğünü anlamaktır. Bu anlama çabası, yargılamayan bir anlama gayretidir. Belki sevdiklerimizle iletişim kurarken en çok hata yaptığımız konu da bu olmaktadır.”

Koçluğa başladığım ilk yıllarda seminerler veriyordum. İlk seminerim, “Kendinizi nasıl geliştirebilirsiniz?” gibi bir başlık taşıyordu. Konuşmanın tanıtımı 4.000 kişilik bir mail listesine gitti. Seminer gecesi 12 kişi gelmişti. 50 kişilik konuşma salonunda bu 12 kişi biraz cılız görünüyordu ama ilk seminerim olduğu için yine de mutlu oldum. Bir sonraki seminerimi başka bir konu üzerine yapmak istedim. Bu sefer başlığım, “Sevdiğini nasıl değiştirsin?..” idi. Yine 4.000 kişiye mail gitti. Seminer gecesini hiç unutamam. 50 kişilik salon ağzına kadar dolmuştu. Baktık olmuyor, yandaki salonun kapılarını açtık. Kapasite yüz kişiye çıktı; o da yetmedi. Bazı dinleyiciler yerde oturmayı, bazıları da koridordan izlemeyi kabul ettiler.

Aynı mail listesine giden 2 başlık nasıl bu kadar fark yaratabilirdi?.. Galiba kendimizi değil, sevdiklerimizi değiştirmek istiyoruz.

Ben yıllardır koçluk yapıyorum. Koçluğun ana hedefi birilerini değiştirmek değildir. Bir hedefe ulaşmak için kendini değiştirmek isteyen insana koçların destek olduğu durumlar vardır. Koçlukla sevdiğini değiştirmek isteyen biri arasında başka temel farklar da vardır. Öncelikle talebin koçluk alandan gelmesi gerekir. Sonra koçluk süreci dışındaki ilişkilerin (örneğin yönetici çalışan) koçluğu etkilememesi gerekir. Yani kişinin sevgilisine koçluk yapması zordur. Ama yine de koçluğun bazı prensipleri iki sevgili arasındaki hiç durmadan birbirini değiştirme çabasında faydalı olabilir.

Koçluğun ilk adımlarından biri koçluk alan kişinin dünyayı nasıl gördüğünü anlamaktır. Bu anlama çabası, yargılamayan bir anlama gayretidir. Belki sevdiklerimizle iletişim kurarken en çok hata yaptığımız konu da bu olmaktadır. Sevgilimizi değiştirme çabamıza çoğunlukla yargılamakla başlarız. “Sen sevdiğine değer vermiyorsun!” veya “Sen güvenilmezsin!” gibi ifadelerle yargılayarak ve hatta suçlayarak iletişime geçeriz. Oysa koç sihirli bir bilgiye sahiptir. İnsanlar dünyayı nasıl gördüklerini anlatırken birazcık yargılama hissederlerse iletişim kopar. Bir insanı değiştirecekseniz o kişinin dünyayı nasıl gördüğünü anlamak ve yolculuğa oradan başlamak lazım.

İnsan kendi düşüncelerini başkasından duyunca dinleme eğilimi artıyor. Hatta birkaç cümle tam kafanızdaki gibi ise iyice dinleme eğilimine giriyorsunuz. İlk cümleleriniz onun kafasındakiler gibi olsun.

Biliyorum ben operaya gidelim dediğimde orada ne kadar sıkılacağını düşünüyorsun. İnsanların oraya gösteriş için gittiğini düşünüyorsun. Evde oturup maç izlemenin keyfi yanında opera sana cehennem gibi geliyor, gibi… Asıl söyleyeceklerinizi daha sonra söyleyebilirsiniz. Burada amaç manipülasyon değil. Sevdiğinize senin düşünme şekline saygı gösteriyorum demek.

Koç, koçluk alanı yargılamaz ama kişiyi başka bir değiştirme yöntemi vardır. Kişinin birbiriyle tutarsız hedeflerini yakalar. “Yani her akşam tatlıyı mideye indirmekten vazgeçmem diyorsunuz ama yazdan önce kilo vereceğim diyorsunuz. Bu nasıl olacak?” veya “Çatışmalarda hızla baskılayıcı oluyorsunuz ama sizce bu özelliğiniz terfi almanıza mani olmayacak mı?..” Sevdiğinizi değiştirmek istiyorsanız bu “çelişkileri yakalama” işini “Ben senden daha akıllıyım; bak göremediğini gördüm” stiline kaçmadan, bir tabloya birlikte bakarken birlikte bir şeyleri keşfediyorcasına yapmak önemlidir.

1970’lerde California’da yapılan ve NLP’nin başlangıcı olan bir deney şunu ortaya koydu: Başarılı koçlar, psikologlar, aile terapistleri, danışanlarının neden motive olduklarını keşfetmek ile işe başlıyorlar. İyi iletişimciler bazen belli ipuçlarından hareket ederek bazen de deneme yanılma yöntemiyle muhataplarının motivasyon düğmelerini bularak işe başlıyorlar.

Bazılarımız iltifat edildiğinde, bazılarımız çıkarlarımızı tehdit altında gördüğümüzde, bazılarımız birilerini üzdüğümüzde, bazılarımız rekabeti fark ettiğimizde motive oluruz. Sevdiğinizi belli bir yönde gitmeye ikna edecekseniz, onun motivasyon düğmelerini keşfetmeli, iletişimde bunu öne çıkarmalısınız.

Teknikler bir yere kadar çalışır. Koçluk seanslarında danışanların, koçlarının saygı, şefkat, alçakgönüllülük, itina gibi özelliklerine çok önem verdiklerini çok iyi biliyorum. Eğer sevdiğinizle böyle bir etkileşime girerseniz bunları da unutmamak lazım.

Söylediklerimizin özeti şu maddelerde:
1. Yargılamadan sevdiğinizi dinleyin ve dünyaya bakışını anlayın.
2. Konuşmaya başlarken onun fikirlerini söyleyerek giriş yapın.
3. Sevdiğiniz size dünyaya nasıl baktığını anlatırken minik çelişkiler görürseniz bunu onu kırmadan keşfetmesini sağlayın.
4. Sevgilinizi ne motive ediyorsa o yöntemle onu cesaretlendirin.
5. Saygı, şefkat, alçakgönüllülük ve itina gösterin.

Yorum yaz