FARKINDALIKİLAÇ ENDÜSTRİSİNADİR HASTALIKLARÖNE ÇIKAN HABERLERSOSYAL SORUMLULUK

Takeda Türkiye, “Hemofili” alanında çalışmalarını sürdürüyor

Takeda’nın küresel düzeyde geliştirdiği tedavileri Türkiye’deki hastalarla buluşturan Takeda Türkiye, hastaların ve hasta yakınlarının hayatlarında anlamlı farklar yaratmak için faaliyetlerini sürdürüyor. Odak alanlarından biri olan nadir genetik hastalıklar alanında kişiselleştirilmiş tedaviye önem verdiklerini belirten Takeda Türkiye Genel Müdürü Ömür Mangaloğlu hemofili tedavisi konusunda sorularımızı yanıtladı.

Takeda Türkiye

Ömür Mangaloğlu
Takeda Türkiye Genel Müdürü

“Hemofili ve diğer kanama bozukluklarına sahip bireylerin ve ailelerinin yanında olduğumuzu göstermenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tedavi süresinde hastaların hayata özgürce tutunabilmeleri için destek olabilecek platformlar gerekiyor.”

F. L: Hemofili hastalığı hakkında bilgi alabilir miyiz?
ÖMÜR MANGALOĞLU:
Hemofiliyi bir kanama problemi olarak tanımlayabiliriz.1 Kanda pıhtılaşmayı sağlayan ve vücudumuzda bir yerimiz kesildiğinde kanamayı durduran pıhtılaşma faktörleri vardır. Faktör 8 ve Faktör 9 olarak tanımlanan bu faktörlerin eksikliği, yokluğu veya işlevinin bozulması nedeniyle kan pıhtılaşamıyor. Pıhtılaşma faktör eksiklikleri, X kromozomundaki bozukluk nedeniyle meydana geldiği için genetik bir hastalıktır.  Aileden çocuğa kalıtsal olarak geçebildiği gibi, ailede hemofili öyküsü olmayan bireylerde de çocukluk veya erişkinlik döneminde görülebiliyor.2

Kısacası hemofili hastalarının kanı normalden daha yavaş pıhtılaşıyor, bu da ciddi kanamalara yol açabiliyor. Toplumda en yaygın türü Hemofili A olarak bilinen hemofili hastalığı, coğrafi ve etnik bir farklılık göstermeksizin her 10.000 doğumdan 1’inde görülüyor. Ülkemizde ise 7.000 kayıtlı hasta olduğu biliniyor.3

“Teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor, tedavi uyumunun artırılmasında dijitalden güç alıyoruz. Bu gelişmeleri temel alarak ve gen terapisi üzerine odaklanarak, nadir görülen kanama bozuklukları için yeni tedavi yöntemleri geliştirmeyi, kanama bozuklukları olan hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve tedavi süreçlerini iyileştirmeyi hedefliyoruz.”

Takeda olarak hemofili alanında neler yapıyorsunuz? Takeda Türkiye olarak, hemofili alanında tanı, tedavi ve takip süreçlerini iyileştirmek üzere çalışmalar yürütüyoruz. Hastalarımızın ve hekimlerimizin hayatını kolaylaştırabilmek için yenilikçi tedavi yaklaşımları geliştirmeye çalışıyoruz. 80’den fazla ülkede faaliyet gösteren bir kurum olarak kanama bozukluğu konusunda geniş bir portföyümüz ve deneyimimiz var. Global olarak yılda yaklaşık olarak 4,8 milyar dolar olan Ar-Ge bütçemizin önemli bir kısmını nadir genetik hastalıklar alanına ayırıyoruz. Kanama bozukluklarının tedavisinde geleceğe dair gelişmeleri izlerken, mevcut ihtiyaçları karşılamak amacıyla hematoloji alanındaki uzmanlarla daha hızlı teşhis, kanamalara karşı koruma ve kişiselleştirilmiş tedavi gibi konularda çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz. Teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor, tedavi uyumunun artırılmasında dijitalden güç alıyoruz. Bu gelişmeleri temel alarak ve gen terapisi üzerine odaklanarak, nadir görülen kanama bozuklukları için yeni tedavi yöntemleri geliştirmeyi, kanama bozuklukları olan hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve tedavi süreçlerini iyileştirmeyi hedefliyoruz.

“Kişiselleştirilmiş bir yaklaşım ile hemofili hastalarının hayatlarını iyileştirmeye devam ederken, hemofili konusunda bilgi düzeyini artırmak amacıyla bu alanda hizmet veren hekimlerimiz ve hekim dernekleri ile de birçok çalışma sürdürüyoruz. Kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımını temel alan hemofili ekosistemi sayesinde hedefimiz sıfır kanama, maksimum özgürlük.”

Hemofili hastalarının hayatlarını iyileştirmek amacıyla gerçekleştirdiğiniz son çalışmaları paylaşır mısınız? Hemofili hastalığının tedavisinin ömür boyu devam etmesi gerekiyor. Bu sürede yaşam kalitelerini yükseltmek, kanama bozuklukları alanında tedavi seçeneklerini geliştirmek amacıyla bilimsel çalışmalar her zaman odağımızda yer alıyor.

Hemofili ve diğer kanama bozukluklarına sahip bireylerin ve ailelerinin yanında olduğumuzu göstermenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tedavi süresinde hastaların hayata özgürce tutunabilmeleri için destek olabilecek platformlar gerekiyor. Bu kapsamda, hastalar, hasta yakınları ve hastaların hayatına dokunan hekimler ile her biri bir diğerini besleyen ve yenileyen bir hemofili ekosistemimiz bulunuyor.

Kişiselleştirilmiş bir yaklaşım ile hemofili hastalarının hayatlarını iyileştirmeye devam ederken, hemofili konusunda bilgi düzeyini artırmak amacıyla bu alanda hizmet veren hekimlerimiz ve hekim dernekleri ile de birçok çalışma sürdürüyoruz. Kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımını temel alan hemofili ekosistemi sayesinde hedefimiz sıfır kanama, maksimum özgürlük. Bu alanda geliştirdiğimiz tedavi sistemimizin sunduğu kapsamlı yaklaşımla ihtiyaçlara aynı hassasiyetle yanıt vermek, bu hassasiyetin hayatlara değer kattığını görmek bizi yeni projeler için de teşvik ediyor.  Bu alanda çalışan uzman medikal ekibimiz, hastalığın önemi ve gelişmelerle ilgili bizi sürekli güncel tutarak, bilgi artışına katkıda bulunuyor. Bilimsel çalışmaların rehberliğinde, “Daha Sağlıklı ve Daha Parlak Bir Gelecek” için hemofili hastalığına yönelik önemli adımlar atmaya devam edeceğiz.


1 https://elearning.wfh.org/elearning-centres/hemophilia/ 16.04.2024
2 https://www.thd.org.tr/thd_halk/?sayfa=hemofili-hasta-kilavuzu#2 16.04.2024
3 https://turkhemoder.org/hemofili-nedir/ 16.04.2024
C-ANPROM/TR/CORP/0203

 

Yorum yaz