ECZACILIKGENÇ LİDERLERKİŞİSEL GELİŞİMMESLEKİ GELİŞİMÖNE ÇIKANLAR

Genç Liderler’de ayın konuğu: Eczacılık yolunda İlayda Okumuş

Fikir Liderleri, belli aralıklarla eczacılık ve tıp fakültelerinde eğitimlerini sürdürmekte ya da yeni mezun olan genç liderlerin yazılarına yer veriyor. Bu ayki konuğumuz Acıbadem Üniversitesi Eczacılık Fakültesi son sınıf tam burslu öğrencisi İlayda Okumuş. Okumuş, bir eczacılık fakültesi öğrencisi olarak yaşadığı staj deneyimlerini ve bunlardan kazanımlarını Fikir Liderleri okurları için kaleme aldı.
Fikir Liderleri, belli aralıklarla eczacılık ve tıp fakültelerinde eğitimlerini sürdürmekte ya da yeni mezun olan genç liderlerin yazılarına yer veriyor. Bu ayki konuğumuz Acıbadem Üniversitesi Eczacılık Fakültesi son sınıf tam burslu öğrencisi İlayda Okumuş; bir eczacılık fakültesi öğrencisi olarak yaşadığı staj deneyimlerini ve bunlardan kazanımlarını Fikir Liderleri okurları için kaleme aldı.

Öğrenci Perspektifinden
Eczacılık Eğitimi ve Staj

İlayda Okumuş
Acıbadem Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
5. Sınıf Öğrencisi


T
am burslu olarak girdiğim Acıbadem Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde lisans eğitimimin beşinci yılındayım. Eczacı olma yolundaki serüvenim yalnızca derslerle sınırlı kalmadı; farklı alanlarda edindiğim staj deneyimleri sayesinde mesleğin çok yönlü yapısını yakından tanıma fırsatı buldum. Bu yazımda, hem mesleki hem de kişisel gelişimime katkı sağlayan staj deneyimlerimi içtenlikle paylaşmak istiyorum. Belki bu satırlar, aynı yolda ilerleyen başka bir eczacılık öğrencisine kariyer yolunda kendi rotasını çizerken ilham verir, kim bilir?..

Nasıl başladı?

Liseyi birincilikle tamamladım ve üniversite tercih döneminde kendime ve ilgi alanlarıma en uygun mesleği seçmeye özen gösterdim. Eczacılığın bilimsel temellere dayanan yapısı ve sağlık alanında insanlara doğrudan fayda sağlayabilme imkânı, bu mesleği tercih etmemde belirleyici oldu. %100 İngilizce eğitim veren, güçlü laboratuvar altyapısına sahip ve bana gerçekten “öğreniyorum” hissini yaşatacak bir üniversitede eğitim almak ise bilinçli bir tercihti. Üçüncü sınıftan itibaren, eczacılığın hangi alanında yer almak istediğime dair sorular zihnimde daha belirgin bir şekilde yer almaya başladı. Kendimi hem kişisel hem de mesleki anlamda geliştirebilmek adına farklı deneyimlere açık olmayı, mesleği tüm yönleriyle tanımayı ve bu sayede mezuniyetime doğru net bir kariyer rotası çizmeyi hedefledim.

TÜBİTAK 2209-A Deneyimim

Farmakoloji Anabilim Dalı’nda, Prof. Dr. Günay Yetik Anacak ile birlikte gerçekleştirdiğimiz “Sildenafilin Kardiyoprotektif Etkileri İçin Yeni Bir Mekanizma: H₂S” konulu projemiz, TÜBİTAK 2209-A kapsamında desteklendi. Proje yürütücüsü olarak görev yaptığım bu süreç, araştırmaya olan merakımı derinleştirdi ve bana bilimsel araştırma yapma konusunda değerli beceriler kazandırdı. Deney hayvanları kullanımı ve bilimsel makale yazımı gibi teknik konularda deneyim kazandım, aynı zamanda verilerin analizine dair yeni yöntemler öğrenerek, araştırmaların klinik potansiyelini anlama fırsatı buldum. Bu süreç, araştırma ve bilimsel düşünme becerilerimi geliştirmek için önemli bir adım oldu.

Eczane Stajım

Eczacılık fakültesindeki zorunlu stajlar, mesleki yolculuğumda atılan önemli adımlar oldu. İlk stajımı serbest eczanede gerçekleştirerek mesleğin temel dinamiklerini öğrenme imkânı yakaladım. Bu deneyim sayesinde, ilaç bilgisinin yanı sıra hasta iletişiminin ve günlük iş akışının önemini de keşfettim; böylece teorik bilgilerin pratikte nasıl hayat bulduğunu gözlemleme fırsatı buldum. Ancak üniversite hayatımın ilk yıllarından itibaren endüstri ve akademiye duyduğum merak daha yüksek seviyedeydi. Bu nedenle, ikinci stajımı yaz döneminde kısa dönem medikal departman stajyeri olarak Bayer Türkiye’de yaptım.

Öğrenci Değişim Programı Deneyimim

Dördüncü sınıfta, Şubat ara tatilimi verimli geçirmek adına önemli bir adım attım. IPSF’nin düzenlediği SEP (Student Exchange Programme) kapsamında Polonya’daki Lodz Medical University Eczacılık Fakültesi’nde, mikrobiyoloji ve biyoteknoloji laboratuvarlarında staj yapma fırsatı elde ettim. Aynı dönemde, Lodz Technical University’de görev yapan bir profesörden, akademik bir çalışma yürütmek amacıyla laboratuvar deneylerine katılmak için onay aldım. Bu, benim ilk yurt dışı deneyimimdi ve yalnızca akademik anlamda değil, kişisel gelişim açısından da bana çok şey kattı. Farklı kültürleri tanıma, eczacılığın uluslararası uygulamalarını yerinde gözlemleme ve bilimsel iletişim kurma becerilerimi geliştirme şansı buldum.

Endüstri Stajım

Geçtiğimiz Nisan ayında, Bayer Türkiye’de 11 ay süren uzun dönem medikal departman stajıma başladım. Global bir firmada, uzun dönem staj yapma fırsatı benim için çok değerliydi. Stajın ilk dönemlerinde görev kapsamım oldukça sınırlıydı; ancak bu süreci kendim için mümkün olduğunca verimli kılmak adına, medikal direktörüm Dr. Sabahat Oral ile bire bir görüşerek daha fazla sorumluluk talebinde bulundum. Kendisinin yapıcı yaklaşımı ve desteği sayesinde, zamanla daha fazla sorumluluk üstlenmeye ve iş süreçlerinde aktif rol almaya başladım.

Medikal ekibe destek olabilmek ve onlarla birlikte çalışmak, benim için çok kıymetli bir deneyimdi. Bunun yanı sıra, ofis ortamı dışında sahadaki süreci de merak ediyordum. Medikal müdürlerle birlikte gerçekleştirdiğimiz saha ziyaretleri sayesinde, teorik bilgilerin sahada nasıl uygulandığını gözlemleme fırsatı buldum. Hekimlerle yapılan bire bir görüşmelere tanıklık etmek ve bu iletişim sürecine dahil olmak, mesleğe bakış açımı genişletti. Eczacının sadece ilaç temini değil, sağlık iletişimi ve bilimsel danışmanlık boyutunda da ne kadar aktif rol alabileceğini yerinde deneyimlemiş oldum.

Aynı zamanda, ilaca erken erişim programı kapsamında, onkoloji hastaları için TİTCK’dan bağış onayı alınmasına yönelik süreçleri takip ettim ve hekimlerle düzenli iletişim kurarak onkoloji hastalarının ilaç durumlarının takibine destek oldum. Bu deneyim, hasta odaklı bir yaklaşım geliştirmenin yanı sıra sağlık otoriteleriyle yürütülen süreçlerde dikkatli ve sistematik çalışmanın önemini kavramamı sağladı. Aynı zamanda iletişim becerilerimi ve sorumluluk bilincimi güçlendirdi.

Stajım süresince, Bayer’in intrauterin cihazına yönelik hasta destek programının iş akış süreçlerini anlatan dijital bir video hazırladım. Bu içerik, benden sonra görevi üstlenecek stajyerler ya da sorumlular için pratik bir rehber niteliğinde oldu. Ayrıca programın takibi sırasında kendi gözlemlediğim bazı aksaklıklar üzerine çalışarak, işleyişin daha verimli hale gelebileceği yönünde öneriler geliştirdim. Bu iyileştirme önerilerimi medikal direktörüm ve kadın sağlığı ekibiyle paylaştım; olumlu geri dönüşler almak beni hem motive etti hem de katkımın gerçekten değer gördüğünü hissettirdi.

Medikal ekibin yanı sıra, bireylerin ve ekiplerin gelişimine katkı sağlayan adil ve etkili bir değerlendirme aracı oluşturma sürecine yönelik bir çalışma grubu içinde yer almak benim için son derece değerliydi. Haftalık toplantılara katılarak bu ekibin bir parçası olmak, bir stajyer olarak şirketteki ekip içi dinamikleri, iletişim kültürünü ve iş birliğinin gücünü yakından gözlemlememi sağladı. Fikirlerimi özgürce paylaşabildiğim ve gerçekten dinlendiğimi hissettiğim bu ortam, bana kurumsal hayatta aidiyet duygusunu yaşatan en önemli deneyimlerden biri oldu.

Tabii burada asıl kıymetli olan, size alan tanınması. Bu noktada, sevgili direktörüm Sabahat Hanım başta olmak üzere Bayer’deki tüm çalışma arkadaşlarımın katkısı ve desteği benim için gerçekten çok kıymetliydi. Kendimi ifade edebileceğim, fikirlerimin değer gördüğü ve gelişimime katkı sağlayan bir ortamda bulunmak, staj deneyimimi unutulmaz kıldı.

Kendi deneyimimden yola çıkarak söyleyebilirim ki; bir stajyer olsanız bile, bir şeyleri talep etmekten çekinmemek gerekiyor. İnisiyatif almak, fikir sunmak ve sorumluluk istemek sizi görünür kılıyor ve gelişiminizin önünü açıyor. Öğrencilik hayatımın sonlarına yaklaşırken, bu yolculuğun bana kazandırdığı deneyimler, profesyonel yaşamımda yeni fırsatlar yaratmak ve endüstri alanında değerli katkılar sağlamak için beni daha da motive ediyor.

Yorum yaz