BİYOTEKNOLOJİİLAÇ ENDÜSTRİSİSOSYAL SORUMLULUK

Amgen Biotech Experience ile 30 yıldır gelecek nesillere bilim tutkusu aşılıyor

Amgen Biotech Experience ile 30 yıldır gelecek nesillere bilim tutkusu aşılıyor

Gelecek nesillere bilim tutkusu aşılamak üzere yola çıkan Amgen Biotech Experience 30 yaşında

Amgen Vakfı tarafından öğrencilerde bilim tutkusu yaratmak amacıyla hayata geçirilen Amgen Biotech Experience 30. yılını kutluyor. Program, ortaokul fen öğretmenlerini, sınıflarında gerçek biyoteknoloji laboratuvarları uygulaması için yetkilendiriyor. Öğretmen eğitimi, müfredat materyalleri ve araştırma sınıfı ekipmanlarını ücretsiz olarak sağlıyor. Program ile gelecek yıllarda da dünyanın dört bir yanında, yüz binlerce öğrencinin bilimi deneyimlemesine imkan yaratmak hedefleniyor.

Bugüne kadar yaklaşık 850 bin öğrencinin uygulamalı olarak biyoloji eğitimini deneyimlediği Amgen Biotech Experience (ABE) 30. yılını kutluyor. Amgen Biotech Experience (ABE), 1990’dan bu yana, dünyanın dört bir yanındaki ortaokul fen öğretmenlerini, sınıflarında gerçek biyoteknoloji laboratuvarları uygulaması için yetkilendiriyor. Öğretmen eğitimi, müfredat materyalleri ve araştırma sınıfı ekipmanlarını ücretsiz olarak sağlıyor. Amgen Vakfı’nın 16,4 milyon dolarlık yeni finansman sağladı. Programa olan toplam taahhüdü 40 milyon doları aştı. Bu ek fon sayesinde, yüz binlerce öğrencinin daha bilimi çok yakından deneyimlemesine imkan yaratılacak. ABD ve dünyadaki pek çok toplulukta uygulamalı sınıf çalışmaları bekletilmekte. Bu programla, öğretmenler ve öğrenciler LabXchange platformundaki laboratuvarların çevrimiçi sürümü aracılığıyla bilimle ilgilenmeye devam edecek.

Amgen Vakfı küçük nüfuslu bölgelere ve öğrencilere kaliteli bilimi ulaştırıyor

Amgen Vakfı ve Harvard Üniversitesi tarafından başlatılan çevrimiçi bir platform olan LabXchange, herkesin her yerde bilimi deneyimleyebilmesine olanak getiriyor. LabXchange üzerinde, her öğrenci sanal ABE laboratuvar simülasyonları gerçekleştirebiliyor ve desteklenen ABE kaynaklarına erişebiliyor. Program kapsamında yeni sezonda bilim ve ABE laboratuvarlarını dünyanın her yerinden daha fazla öğrenci için erişilebilir hale getirilecek ve tüm laboratuvarlar 12 farklı dilde kullanılabilecek şekilde başlatılacak. Yeni ve hassas tıbbı ve onun ötesini kapsayan, en son ve en büyük biyoteknoloji keşifleriyle müfredat geliştirilecek. Amgen Vakfı, öğretmenlerle birlikte, özellikle yeterli eğitim alamayan küçük nüfuslu bölgelere ve öğrencilere benzeri görülmemiş bir eğitimi ve kaliteli bilimi ulaştırıyor. Vakıf, eğitimcilerle devam eden iş birliği ve LabXchange gibi platformlarla gerçekleştirilen ortaklıklar sayesinde, gelecek nesil bilim insanlarının laboratuvara çeşitli deneyimler getireceğine ve insanlığın bugün ve gelecekte karşılaşılan zorlukların üstesinden daha iyi geleceğine inanıyor.

Yeni nesil bilim adamları insanlığın geleceğini ellerinde tutuyor

Amgen Kurumsal İşlerden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Amgen Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Judy Brown ile Amgen Vakfı Başkanı Eduardo Cetlin tarafından 30. yıl nedeniyle yayınlanan blogda şu ifadelere yer veriliyor: “Dünya, programın başladığı zamankinden farklı bir yer. Amgen Vakfı’nın gelecek nesil yenilikçilere ilham verme, bilim okuryazarlığını güçlendirme ve ücretsiz, kaliteli bilim eğitimine erişim sağlama misyonu her zamankinden daha kritik. Yeni nesil bilim adamları, iklim değişikliğiyle mücadeleden gelecekteki salgınlarla mücadeleye kadar insanlığın geleceğini ellerinde tutuyor. Dahası, modern yaşamın karmaşasında gezinmek, sağlık, çevre ve teknolojinin nasıl çalıştığına dair temel bir anlayış gerektiriyor ve tüm topluluklarda bilim okuryazarlığı kritik önem taşıyor. Bu yıl COVID-19, özellikle yetersiz hizmet alan topluluklarda eğitim sistemini alt üst eden ek zorluklar getirdi. Araştırmalar, ABD’de düşük gelirli, azınlık ve şehir içi öğrencilerin daha az bilim kaynağına, daha az ilgi çekici öğrenme faaliyetlerine ve daha az nitelikli öğretmenlere sahip olduğunu gösteriyor.”

Brown ve Cetlin yorumlarına şöyle devam ediyor: “Aynı anda genişleyen iki fen eğitimi boşluğuyla karşı karşıyayız.  Birincisi, bilim ve teknolojinin sürekli artan bir hızda ilerlemeye devam etmesi ve sınıfların buna ayak uydurmak için mücadele etmesi. Bu da sınıfta öğretilenlerle günümüzün bilim adamları tarafından uygulamada olan arasında bir uyuşmazlığa yol açıyor. Diğeri ise dünya genelindeki ayrıcalıklı öğrenciler ve imkânı kısıtlı öğrenciler arasındaki uçurum. Fen eğitiminin önündeki bu artan eşitsizlikler ve engellerle mücadele etmek için ABE, öğretmenlerin gelir, ırk, cinsiyet veya coğrafyadan bağımsız olarak tüm öğrencilere ulaşması için yenilikçi uzaktan araçlar ve kaynaklar sağlamaya çabalıyor.”