FARKINDALIKSAĞLIKLI BESLENMESAĞLIKLI YAŞAM

Popüler diyetleri merak ediyor musunuz?

Yemek yemenin güven, bağlanma, kaçma ve doyum sağlama gibi duygularla ilişkisi vardır. Bebeklikte anne sütü ile birlikte yemek sevgi verir.

Sağlıklı Beslenme ve Popüler Diyetler ile İlgili Merak Ettikleriniz…

Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Derya Fidan, popüler diyetler, sağlıklı beslenme ve yeme alışkanlıkları ile ilgili birçok altın önerilerde bulundu. Özellikle eve kapandığımız dönem sonrası psikolojik durumlarımız beslenmemize yansıdı; başlıca mutluluk veren besinler ve bunların vücuda etkilerini merak ediyor musunuz?

Yemek yemenin güven, bağlanma, kaçma ve doyum sağlama gibi duygularla ilişkisi vardır. Aslında, bebeklikte anne sütü ile birlikte yemeğin ve besinin güven ve sevgi verdiğini öğrenmekteyiz. Özellikle son dönemlerde besin tüketme isteğimizin olmasının arkasında ise hem içerisinde bulunduğumuz koşullardan “kaçma” hem de güvensiz olan dünyada müdahale edilmeyen kısıtlı aktivitelerden birinin yeme eylemi olması yatmaktadır.

Duygusal yeme durumunda siz daha ne olduğunu bile anlamamışken kendinizi buzdolabının önünde bulabilirsiniz. Ancak tam o sırada kendinize 1 dakika müsaade edip derin nefes alın. Kendinize farklı bir karar şansı verin. Asla kendinize yasaklar koymayın. Yasak olan hep cazip değil midir? Sadece kendinize yemek yemeden önce 5 dakika daha beklemeyi hatırlatın. Yemek yemeyi beklerken kendinizi dinleyin. Bu sırada neler oluyor ne hissediyorsunuz bir bakın.

Duygusal açlığı kontrol altında tutabilmek için nasıl beslenmeliyiz?
  • Yeterli miktarda protein tüketin.
  • Kompleks karbonhidratlardan zengin beslenin.
  • Omega 3 kaynaklarından zengin beslenin.
  • Antioksidanlardan zengin beslenin.
  • Probiyotik desteği alın.

Hangi besinler size mutluluk verir diye düşünüyorsanız, yapılan çalışmaların güçlü  bağırsakların mutlu bir beyni sinyalize ettiğini söylüyor. Bu sebeple probiyotik bazlı besinlerden kefir, ayran, yoğurt gibi besinleri daha fazla alan insanlarda iritabl yani huzursuz bağırsak sendromu daha az görülüyor.

En çok sevilenler arasında çikolata başta geliyor diyebiliriz. Bitter çikolata içinde bulunan “feniletilamin” isimli maddenin uyarıcı etkisi bulunuyor ve bu madde kişinin daha mutlu hissetmesine neden oluyor. Muz potasyum açısından yüksek olan bir meyvedir. Beden ve zihin sağlığı açısından etkisi büyük olduğundan, özellikle çocuk gelişiminde etkisi büyüktür ve bir seratonin kaynağı olarak da nitelendirilebilir. Yağlı tohumlar sınıfında ceviz, yapısında bulunan triptofan isimli aminoasit sayesinde vücudun serotonin üretimini arttırdığından, mutluluk verici bir keyifte tüketilebilir.

Yeme alışkanlıklarını değiştirmek için nasıl bir plan yapmalıyız?

“Kendimi olduğum gibi kabul ettiģimde, değişebiliyorum” diyen Carl Rogers değişim paradoksları içinde en önemlisinden bahsetmiştir. “Kendi değişimimiz…” Bununla birlikte pek çok alışkanlıkla yeme kavramını düşünüyoruz, acaba oda gerçekten değişken midir? Diye. Evet yeme alışkanlıkları da değişkendir. Zaman, tad, besine ulaşabilme, kültür, çevresel ve ekonomik faktörler gibi birçok dış faktör beslenme alışkanlıklarımızı şekillendirir.

Aklımızda bazı besinler için doğru ve yanlışlar oluşur. Bazı besinler iyi bazı besinler kötü olarak şekillenebilir. Fakat bir besinin iyi yönlerinin çok sağlıklı olduğu, hiç zararının olmadığı anlamına gelmez.  Bu besin birimize çok iyi gelirken, diğerimiz için kötü bir tercih olabilir. Çünkü iyi veya kötü besin yoktur. Farklı kalorilerde farklı içeriğe sahip besinler vardır.  Zararlı olan aslında besinler değil onları nasıl pişirdiğimiz, hangi sıklıkta hangi porsiyonda tükettiğimizdir. Bu yüzden sağlıklı beslenme, diyet yapma süreçlerinizde besinleri “iyi” ve “kötü” şekilde sınıflandırmayın.

Kendinizi bu besinsel değişime hazır hissettiğiniz anda mutfak alışverişinizden başlayarak size uygun olduğunu düşündüğünüz değişimleri adım adım izleyerek yeme alışkanlıklarınız değiştirebilirsiniz.

Yorum yaz