ETKİNLİKİŞ DÜNYASITEKNOLOJİ

Dijital dönüşüm için kaybedecek vakit kalmadı!

Rapor, “Pandemi gibi küçük olasılıklı risklerin hayatımıza hiç beklemediğimiz anda girmesi, gelecekteki fırtınaları atlatabilecek verimli, etkili ve sürdürülebilir bir iş yaratmamıza yardımcı olacak dijital dönüşüm için artık kaybedecek vakit olmadığını gösteriyor” diyor.
Dijital Türkiye Platformu’nun KPMG Türkiye ile birlikte hazırladığı ‘Dijitalleşme Yolunda Türkiye’ raporu açıklandı. Rapora göre dijital dönüşüm için artık kaybedecek vakit yok. Yeni gerçeklikte başarılı olmanın tek yolu dijital direnç kazanmak.

TBV, TÜBİSAD ve TESİD iş birliğiyle kurulan Dijital Türkiye Platformu, ikinci kez hazırlanan raporda dijitalleşme trendlerini analiz ediyor, Türkiye için yol haritası ve hedeflerle ilgili önerilerde bulunuyor. Rapor, “Pandemi gibi küçük olasılıklı risklerin hayatımıza hiç beklemediğimiz anda girmesi, gelecekteki fırtınaları atlatabilecek verimli, etkili ve sürdürülebilir bir iş yaratmamıza yardımcı olacak dijital dönüşüm için artık kaybedecek vakit olmadığını gösteriyor” diyor. Rapora göre hem devlet kuruluşlarının, hem özel sektörün hem de bireysel olarak vatandaşların, yeni gerçeklikte başarılı olmak ve farklı bir küresel tehdit karşısında kullanmak için dijital direnç geliştirmesi gerekiyor.

Bu yıl KPMG Türkiye iş birliğiyle hazırlanan rapor online bir toplantıda açıklandı. Toplantının açılışını Digital Europe Genel Direktörü Cecilia Bonefeld Dahl ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç yaptı. Ali Taha Koç, teknolojinin her zamankinden daha fazla gündemde olduğunu vurgulayarak, Dijital Türkiye Platformu öncülüğünde hazırlanan raporun, fikir geliştirmeye önemli katkı sağlayacağını söyledi. “Dijitalleşme ile ilgili gelişmeler nedeniyle sanayi devrimine benzeyen bir dönemden geçiyoruz” diyen Koç, bu konuda kazanan tarafta olmak için çalıştıklarını kaydetti.

2021 data ve yapay zeka yılı olacak

Digital Europe Genel Direktörü Cecilia Bonefeld Dahl, dijitalleşmenin şirketleri daha dayanıklı hale getirdiğini, dijitalleşen sektörlerin daha hızlı büyüdüğünü anlattı. Covid-19’un bağlanabilirliğin önemini ortaya çıkardığını ifade eden Dahl, dijitale yatırımın Avrupa’nın en büyük gündem maddesi olduğunu kaydetti. Dahl, Avrupa Parlamentosu’nun 750 milyar euroluk salgın paketinin yüzde 20’sini dijitale ayırdığını belirterek, yatırım planının önceliklere göre ‘Dijital eğitim, dijital sağlık hizmetleri, dijital dönüşüm, inovasyon ve ‘Yeşil Anlaşma’, dijitalleşen KOBİ’ler, bağlanabilirlik ve altyapı’ olduğunu söyledi ve ekledi: “2021 data ve yapay zeka için büyük bir yıl olacak.”

Yeni bir yaşam perspektifi

Raporu sunan KPMG Türkiye Teknoloji Sektörü Lideri Gökhan Mataracı, Covid-19 sonrası tüm dünya için yeni bir yaşam perspektifinin ortaya çıktığını, uzun bir dönemde gerçekleşmesi beklenen teknolojik gelişmenin çok kısa bir zamanda kullanılmaya başlandığını vurguladı. Dijital Türkiye Platformu ile yaptıkları çalışmada ‘Dijitalleşen Türkiye’ için bir yol haritası çıkardıklarını belirten Mataracı, “Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunun ana yapı taşları RPA’den akıllı otomasyona, bulut stratejisinden nesnelerin interneti ve bağlanabilirliğe, siber güvenlikten akıllı şehirlere uzanan bir dizi gelişmeden oluşuyor. Akıllı otomasyon çağı ve çevrimiçi öğrenme, hem teknolojik farkındalığın artmasını hem de kültürel gelişmeyi sağlayacak. Akıllı otomasyon, veri ve analitik, akıllı şehirler geleceğin dijital Türkiye’si için önemli başlıklar olacak” dedi.

Kabuk değiştirme sürecindeyiz

Raporun açıklanmasından sonra ‘Kırılım Çağında Türkiye’ başlıklı panele geçildi. Panelde söz alan DTP ve TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, dijitalleşmenin istihdamı tehdit edip etmediği tartışmasına değinerek şöyle konuştu: “Makineleşmenin başlamasından sonra 1970’lerde de aynı korku yaşandı. Zaman içinde gördük ki sistem kendini bir şekilde dengeliyor. Kırılımların ağır olduğu dönemlerde birtakım öngörülerle ve korkularla hareket edip uğraşmanın yersiz olduğunu görüyorum. Yeni iş yapış modelleri ve meslekler ortaya çıkıyor. Bugünkü iş ilanları ve 10 yıl öncekiler arasında bile büyük farklar var. Şu anda bir kabuk değiştirme sürecindeyiz. Bu süreçte devletlere önemli rol düşüyor. Eğitimi güncelleştirmek gerek. Teknolojiye odaklanmış eğitim şart. Amaç insanların, geleceğin ihtiyaçlarına göre şekillenmesini sağlamak. Bu yapıda devlet ve bireyler arasındaki sosyal sözleşmenin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Raporda çok önemli veriler var bu açıdan. 10 sene sonrasından korkmayalım ama yarından itibaren de adımlarımızı gerçekçi bir şekilde atalım.”

Yapay zeka ve etik çalışmalıyız

KPMG Türkiye Başkanı ve TBV YK Üyesi Murat Alsan da panelde, dijitalleşen ve yapay zeka kullanımı artan dünyada ‘etik’ konuların çözümünü gündeme getirdi. Yapay zekanın, insan zekasını yakalama hedefiyle geliştirildiğini hatırlatan Alsan, “Bir robot ne zaman bilinç kazanacak? Dünyada insanlar ve hayvanlar dışındakiler için bir statü yok. Ama şimdi kabul ediyoruz ki robotlar için oluşmalı. Uzak gelecekte yapay zekanın bilinç kazanacağı öngörülüyor. Yapay zekalı bir robotun sahibinin sorumlulukları ne olmalı, robotun özgürlüğü ne olmalı? Çok detaylı kurallar seti oluşturulması gerektiği açık. Bu konuda en sıcak çalışmalar AB’de yapılıyor. Bizim de Türkiye’de hemen yapay zeka ve etik konulu çalışmalara başlamamız gerekiyor” dedi.

Dönüşümün temelinde insan var

Akıllı otomasyonun entegrasyonu konusundaki zorluklara değinen TÜBİSAD Başkanı Levent Kızıltan ise dijitalleşme ve dijital dönüşümün iki farklı açıdan ele alınması gerektiğini kaydetti. Dijitalleşmenin bir anlamda mekanik bir işlem olduğunu, dijital dönüşümün temelinde ise insan unsurunun bulunduğunu ifade etti.

TESİD Başkanı Yaman Tunaoğlu da dijital dönüşümün insan faydasına odaklandığını hatırlattı. Elektroniğin her sektörde artık bir alt bileşen olduğunu belirten Tunaoğlu, yazılım firmaları için bu dönemin önemli bir fırsat yarattığına dikkat çekti.

 

Yorum yaz