FARKINDALIKFİKİR LİDERLERİ DERGİSİİLAÇ ENDÜSTRİSİÖNE ÇIKAN HABERLERTOPLUM SAĞLIĞI

“Onkoloji çalışmalarımızda daima hastalardan ilham alıyor, onların ihtiyaçlarına odaklanıyoruz!”

Bayer Türkiye & İran Onkoloji İş Birimi Lideri İnci Ün ve Bayer Türkiye & İran Onkoloji Medikal İşler Lideri Dr. Melis Derya Okur; “Kanser” dosya konusu özelinde Bayer Türkiye’nin kanser ve tedavi çözümleri konusunda gerçekleştirdiği süregelen, planlanan faaliyetlerini, çözüm ürettiği kanser hastalıklarını, Ar-Ge ve klinik araştırma datalarını, farkındalık çalışmalarını ve hedeflerine ilişkin değerlendirmelerini, Aralık sayısı yayımlanan Fikir Liderleri Dergisi ile paylaştılar.
Bayer Türkiye & İran Onkoloji İş Birimi Lideri İnci Ün ve Bayer Türkiye & İran Onkoloji Medikal İşler Lideri Dr. Melis Derya Okur; “Kanser” dosya konusu özelinde Bayer Türkiye’nin kanser ve tedavi çözümleri konusunda gerçekleştirdiği süregelen, planlanan faaliyetlerini, çözüm ürettiği kanser hastalıklarını, Ar-Ge ve klinik araştırma datalarını, farkındalık çalışmalarını ve hedeflerine ilişkin değerlendirmelerini, Aralık sayısı yayımlanan Fikir Liderleri Dergisi ile paylaştılar.

Bayer Türkiye
Onkoloji

İnci Ün
Bayer Türkiye & İran Onkoloji İş Birimi Lideri

Dr. Melis Derya Okur
Bayer Türkiye & İran Onkoloji Medikal İşler Lideri

“Onkoloji alanındaki çalışmalarımızda daima hastalardan ilham alıyor, onların ihtiyaçlarına odaklanıyoruz.”

ÇIĞIR AÇAN TEDAVİ TANIMIMIZ VE HIZLANDIRILMIŞ ONAY SÜREÇLERİMİZ İLE KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ ONKOLOJİ İLAÇLARINDAKİ YENİLİKLERİ VE KANSER HASTALARI İÇİN DAHA HEDEFLİ VE ETKİLİ TEDAVİLERİN GELİŞTİRİLMESİNİ DESTEKLİYORUZ. KANSER GİBİ HASTALIKLARIN ALTINDA YATAN BİYOLOJİYE DAİR ARTAN BİLGİ BİRİKİMİMİZ İLE DAHA HEDEFLİ, YENİLİKLERİ DESTEKLEYEN MODERN BİR KLİNİK ARAŞTIRMA BAKIŞ AÇISI GELİŞTİRMEYE KARARLIYIZ.

F.L: Sizleri tanıyabilir miyiz?
İNCİ ÜN: Boğaziçi Üniversitesi Matematik ve Ekonomi bölümlerinden lisans dereceleri ile mezun oldum. Yüksek lisansımı aynı üniversitenin ekonomi bölümünde sağlık ekonomisi üzerine yaptım. London School of Economics’te stratejik pazarlama lisans üstü programını tamamladım. 2012 yılında çok uluslu bir ilaç firmasında Türkiye’de yönetici yetiştirme programına Türkiye’deki ilk yönetici adayı olarak kabul edildim. Türkiye’de satış temsilciliği, Danimarka’daki pazarlama ekibinde global ürün müdürlüğü, İran ve Pakistan operasyonlarında proje müdürlüğü görevlerinde bulundum. Çeşitli ilaç firmalarında nadir hastalıklar alanında ürün müdürlüğü ve onkoloji alanında Türkiye & MENA bölgesinden sorumlu pazarlama yöneticisi olarak çalıştım. Beş yıldır Bayer Onkoloji iş birimi bünyesinde görev yapıyorum. 40 ülkeden oluşan ONCO EMEA 2 ekibinde bölgesel pazarlama yöneticiliğinin yanı sıra Türkiye’de İş Birimi Lideri olarak çalışıyorum.

MELİS DERYA OKUR: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. Bir yıl kadar Hatay’da göçmen kampları ve göçmen aile merkezlerinde sorumlu hekim olarak görev yaptıktan sonra 2017 yılında Bayer Onkoloji bünyesine katılarak bölgesel medikal müdürlük görevini üstlendim. 2019 yılından beri Bayer Onkoloji’de medikal müdür ve 2022 yılından itibaren 40 ülkenin içinde bulunduğu ONCO EMEA 2 bölgesinde tirozin kinaz ilaç gruplarından sorumlu medikal takım lideri olarak çalışmaktayım. Bu pozisyona ek olarak Bayer Onkoloji Medikal İşler Liderliği görevini yürütüyorum.

Onkoloji alanında ülkemizdeki faaliyetlerinizi nasıl bir organizasyonla yürütüyorsunuz? Pazarlama ve medikal organizasyon yapınız nasıl?
İNCİ ÜN: Bayer olarak, insanların yaşamlarında fark yaratan yenilikçi ilaçlar ve yeni terapötik yaklaşımları araştırıp geliştiriyoruz. Sağlıkla ilgili konulara bilimin ışığında çözüm bulmak için çalışıyoruz. “Herkes için sağlık, sıfır açlık” misyonumuz ve “Daha İyi Bir Yaşam için Bilim” amacımız etrafında tüm faaliyetlerimizi şekillendiriyoruz. Onkoloji alanındaki çalışmalarımızda daima hastalardan ilham alıyor, onların ihtiyaçlarına odaklanıyoruz. Türkiye’deki onkoloji merkezlerindeki hekimlerle iş birliği içerisinde hastaları ve kendileri için değer yaratacak çözümleri birlikte geliştirmeye çabalıyoruz. Satış, pazarlama ve medikal olarak çok yakın çalışan, işleri birlikte değerlendiren, geliştiren, hızlı aksiyon alan çevik bir ekibe ve çalışma modeline sahibiz.

SPESİFİK OLARAK ONKOLOJİDE ÜÇ ODAK ALANIMIZ VAR: ONKOJENİK SİNYALİZASYON VE HASSAS TIP, İMMÜNO-ONKOLOJİ VE HEDEFE YÖNELİK RADYONÜKLİD TEDAVİLER. BİLİMDEKİ YENİLİKLERDEN VE İNOVATİF ÇÖZÜMLERDEN YARARLANARAK TIBBİ UYGULAMALARI DÖNÜŞTÜRMEK VE NİHAYETİNDE HASTALAR İÇİN DAHA İYİ SONUÇLARA ULAŞMAK İSTİYORUZ.

Dünyada ve Türkiye’de çözüm ürettiğiniz kanser hastalıkları ve bu hastalıklara yönelik tedavi çözümleriniz hakkında detaylı bilgi alabilir miyiz?
MELİS DERYA OKUR: Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birçok kanser türüne yönelik yenilikçi ve etkin tedavi seçenekleri sunuyoruz. Her kanser farklı olduğu için bireysel yaklaşıma daha çok önem verilmesi gerektiğini düşünüyor, kanseri tedavi etmenin yeni ve etkin yollarını bulmak için sürekli çalışıyoruz. Hastaların yaşam kalitesini arttırmak ve yenilikçi tedaviler ile daha etkili tedavilere ulaşmalarını sağlamak için çabalıyoruz.

Çığır açan tedavi tanımımız ve hızlandırılmış onay süreçlerimiz ile kişiselleştirilmiş onkoloji ilaçlarındaki yenilikleri ve kanser hastaları için daha hedefli ve etkili tedavilerin geliştirilmesini destekliyoruz. Kanser gibi hastalıkların altında yatan biyolojiye dair artan bilgi birikimimiz ile daha hedefli, yenilik- leri destekleyen modern bir klinik araştırma bakış açısı geliştirmeye kararlıyız.

Darolutamid etken maddeli ürünümüz, prostat kanseri tedavisinde kullanılan bir ilacımız. Tüm dünyada prostat kanserli erkeklerin hayatlarını iyileştirmek için kullanılıyor. Larotrectinib etken maddeli ürünümüz ise, dünya otoritelerinden hızlandırılmış onay alarak çığır açan bir tedavi seçeneği olarak hastalara umut veriyor. Bayer Onkoloji Ekibi olarak, tedavi seçeneklerimizle dünyada milyonlarca hastanın hayatına dokunuyoruz.

Onkoloji alanında klinik araştırmalar, Ar-Ge yatırımlarınız ve çıktılarıyla ilgili istatistiki bilgiler paylaşabilir misiniz?
MELİS DERYA OKUR: Bayer, global klinik araştırmalarını uluslararası kılavuzlara ve yerel mevzuata uygun olarak yüksek tıbbi, bilimsel ve etik prensipleri gözeterek Türkiye’nin de dahil olduğu sınırlı sayıda gelişmiş ülkede yürütüyor.

Onkoloji alanındaki klinik araştırmalara büyük önem veriyoruz. 2022 yılında kanserin önlenmesi, tanısı ve tedavisi için yeni tedavi yöntemleri geliştirilmesine yönelik 200’den fazla klinik araştırmaya sponsor olduk. Bayer’in onkoloji alanındaki klinik araştırmaları ve Ar-Ge yatırımları sonucunda birçok yeni tedavi yöntemi geliştirildi.

Spesifik olarak onkolojide üç odak alanımız var: Onkojenik sinyalizasyon ve hassas tıp, immüno-onkoloji ve hedefe yönelik radyonüklid tedaviler. Bilimdeki yeniliklerden ve inovatif çözümlerden yararlanarak tıbbi uygulamaları dönüştürmek ve nihayetinde hastalar için daha iyi sonuçlara ulaşmak istiyoruz.

Devam eden araştırmalarımız dahil olmak üzere Türkiye’de toplamda 60’ın üzerinde faz çalışmamız yaklaşık 370 araştırma merkezinin katılımıyla 2.700 gönüllüye ulaştı. Bu araştırmalar arasında hematoloji/onkoloji alanında yürütülen araştırmaların önemli payı bulunuyor. Hematoloji/onkoloji alanında yürütülen 20 araştırmada 100 araştırma merkezinin katılımıyla 540 gönüllü çalışmalara dahil oldu.

Kanser alanındaki çalışmalarınızı hangi motivasyonla yürütüyorsunuz? Bayer’in kanser tedavilerinde üstün olduğunu düşündüğünüz yönleri neler?
İNCİ ÜN: Kanser araştırmalarında temel hedefimiz; dünya çapında daha etkili, daha hedeflenmiş, yaşam kalitesini arttıran ve hastalardan ilham alan tedaviler geliştirmek. Bayer olarak kanser tedavilerindeki farklılığımız; inovasyon gücümüz, hasta odaklı yaklaşımımız ve küresel etkimizle doğrudan bağlantılı. Darolutamid gibi önde gelen ürünler üzerindeki araştırmalar, kanser tedavilerindeki ilerlemelerde öncü olma potansiyeline sahip. Tedavilerin sağladığı terapötik değer, hastaların günlük yaşamlarına mümkün olduğunca uyum sağlayacak şekilde geliştiriliyor.

KANSER KONUSUNDA TARAMA VE ERKEN TANININ ÖNEMİNE İLİŞKİN TOPLUMSAL FARKINDALIĞI ARTIRMAK AMACIYLA HER YIL 4 ŞUBAT DÜNYA KANSER GÜNÜ’NDE VE FARKLI KANSER TİPLERİNİN FARKINDALIK GÜNLERİNDE ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER GERÇEKLEŞTİRİLİYOR. BİZ DE KANSERLE ETKİLİ BİR MÜCADELENİN, HER BİRİMİZİN FARKINDALIĞIYLA MÜMKÜN OLDUĞUNA İNANIYORUZ. BU NEDENLE ODAĞIMIZDA YALNIZCA HASTA VEYA HASTA YAKINLARI DEĞİL, GELECEKTE KANSER İLE KARŞILAŞMA İHTİMALİ OLAN HERKES YER ALIYOR.

Kanser tedavileri nereye evriliyor? Tedavilerin geleceğinin nasıl şekilleneceğini düşünüyorsunuz?
MELİS DERYA OKUR: Kanser tedavileri etkileyici bir hızla ilerliyor. Gelecekteki gelişmeler için oldukça heyecanlı olduğumuzu söyleyebiliriz. Gelişen teknolojiler kanseri önleme, teşhis etme ve tedavi etme yöntemlerimizde her zamankinden daha güçlü imkanlar vadediyor. Kanser tedavilerinin gelecekte daha kişiselleştirilmiş, yan etkileri daha az olan ve etkinliği daha yüksek olan tedavilere evrileceğini öngörüyoruz. Bunun yanı sıra immünoterapi, gen terapileri ve nanoteknoloji gibi alanlarda gelecekte önemli gelişmeler görmeyi bekliyoruz.

Bayer’de onkojenik sinyalizasyon ve kişiselleştirilmiş tedavi, immüno-onkoloji ve hedefe yönelik radyonüklid tedaviler üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca, dijital teknolojilerin sağlık hizmetlerinin dönüşümünde büyük bir rol oynadığı, hücre ve gen terapilerinin ciddi hastalıkları tedavi etme potansiyeline sahip olduğunu belirtebiliriz.

Ülkemiz onkoloji uzmanlarının küresel ölçekte bilime katkı düzeyleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
İNCİ ÜN: Onkoloji alanında Türkiye’de son derece yetenekli hekimlerimiz ve araştırmacılarımız bulunuyor. Uluslararası alanda bilime ve kanserle mücadeleye önemli katkılar sunuyorlar. Küresel çapta yürütülen klinik çalışmalara katılımları, araştırma makaleleri, ulusal ve uluslararası konferanslardaki sunumları ve yenilikçi tedavi yöntemleri üzerine yaptıkları çalışmalarla bilime katkı sağlıyorlar. Onkoloji dernekleri de genç onkologların yetiştirilmesi ve kendilerini geliştirmesi için kaynak ayırıyor ve çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda biz de onkologlarımızı global paydaşlarımıza tanıtıyor, onların gelişimlerine destek oluyoruz.

Ülkemizde kanser tanı ve tedavi düzeylerini küresel ölçekten baktığınızda sistemsel olarak nasıl değerlendirirsiniz? Çok iyi olduğumuz ve de gelişime açık bulduğunuz yönleriyle, objektif bakış açısıyla anlatır mısınız?
MELİS DERYA OKUR: Ülkemiz, kanser tanısına genel erişim açısından oldukça iyi bir seviyede. Birçok hastanede, modern tanı cihazları ve teknolojik açıdan iyi bir donanıma sahip birimler bulunuyor. Erken tanı imkanları giderek artıyor ve bu, tedavi sürecinde büyük bir avantaj sağlıyor. Ülkemizdeki sağlık profesyonelleri pek çok alanda olduğu gibi kanser tanı ve tedavisinde de eğitimli ve deneyimliler. Uzmanlık ve tecrübe açısından nitelikli sağlık çalışanlarımız var. Elbette gelişime açık bazı konular da söz konusu. Mesela, erken teşhisin önemine dair toplumun farkındalık düzeyini artırarak kanser tedavi başarısını da büyük ölçüde yükseltebiliriz. Ayrıca, coğrafi olarak büyük bir ülke olduğumuzdan, kanser tedavisi ülkemizin farklı bölgelerinde eşit oranda erişilebilir olmayabiliyor. Özellikle bazı kanser tiplerinin tedavisi yüksek maliyetli bir süreç getirebiliyor. Bazı durumlarda, tedavi maliyetleri ve tedaviye erişimdeki zorluklar, kanserle mücadelede bir engel oluşturabilir. Gelişime açık tüm bu alanlardaki iyileştirmelerle kanserle mücadelede daha başarılı sonuçların alınması sağlanabilir.

Kanser hastalıkları hakkında ülkemizde bilimsel ve toplumsal farkındalık düzeyleri hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizin bu konuda yürüttüğünüz ve planladığınız ne gibi bilimsel, farkındalık ve sosyal sorumluluk çalışmalarınız var?
İNCİ ÜN & MELİS DERYA OKUR: Dünya genelinde 184 ülkenin verilerini içeren, 28 kanser tipinin yer aldığı Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘GLOBOCAN’ verilerine göre, yılda yaklaşık 19,5 milyon kişiye kanser tanısı konuluyor, yaklaşık 10 milyon kişi de ne yazık ki kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Türkiye’ye baktığımızda ise her yıl yaklaşık 250 bin kişiye kanser tanısı konuluyor. Kanser konusunda tarama ve erken tanının önemine ilişkin toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla her yıl 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde ve farklı kanser tiplerinin farkındalık günlerinde çeşitli etkinlikler gerçekleştiriliyor. Biz de kanserle etkili bir mücadelenin, her birimizin farkındalığıyla mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle odağımızda yalnızca hasta veya hasta yakınları değil, gelecekte kanser ile karşılaşma ihtimali olan herkes yer alıyor. Çünkü erken evrede tanı konulabilen kanserlerin tedavisi, henüz bu evredeyken çok daha başarılı sonuçlar ortaya koyabiliyor.

Bayer Onkoloji olarak farkındalık ve hasta özelinde çalışmalar yapıyoruz. Geçtiğimiz yıllardan bu yana onkoloji alanındaki büyük dernekler ile hastaların tedaviden daha fazla fayda görebilmeleri ve aynı zamanda kanser süreçlerini daha iyi geçirebilmeleri için bilimsel ortaklıklar kuruyoruz. Hastalara özgü, bizim tedavimiz özelinde olmasa da yan etkilerine dair tedavi yönetim kitapçıklarımız bulunuyor. Bunun yanı sıra kanser hastalarının beslenme düzenlerine destek olabilmek ve akıllarındaki soru işaretlerini giderebilmek için onkoloji dernekleri ve onkoloji alanında uzman diyetisyenlerle birlikte beslenme kitapçıkları hazırladık.

Pandemi sürecinde de hastaların hastanelere erişimlerindeki zorluğu dikkate alarak dijital destek programımızı devreye aldık. Hastaların, yetkili sağlık personellerine daha hızlı erişebilmelerine destek olduk. Bu süreç içerisinde hastaların hayat kalitesini artırmak için ücretsiz olarak online görüntülü görüşmelerle psikolog ve uzman diyetisyenlerle bir araya gelmelerini sağladık. Şu anda da dernek ve onkologlarla yakın iş birliği içerisinde çalışmalarımız devam ediyor.

Küresel düzeyde kanser araştırmalarına katkı sağlamak amacıyla “Hedefe Yönelik Onkolojide Hasta İnovasyonu Ödülleri’ adında global olarak gerçekleştirilen bir ödül programımız var. Bu ödül programında hedefe yönelik onkoloji tedavisini iyileştirmeye ve dünyanın dört bir yanındaki kanser hastası çocukların karşılaştığı eşitsizlikle mücadeleye yönelik inovasyon ve iş birliklerini teşvik etmeye odaklanıyoruz.

Bayer Türkiye’nin onkoloji alanında orta ve uzun vadedeki hedeflerini anlatır mısınız?
İNCİ ÜN: Türkiye’de kanserle mücadelede lider bir konumda olmayı, daha fazla hastanın daha iyi bir geleceğe ulaşmasına katkıda bulunmayı, hastaların yaşam kalitelerini iyileştirmeyi ve yenilikçi tedavi odağımızı sürdürmeyi hedefliyoruz. Bayer Onkoloji olarak, halihazırda sınırlı veya alternatif tedavi seçeneklerinin mevcut olmadığı alanlarda da paydaşlarımızla birlikte çözümler bulmaya kararlıyız.

Onkoloji TKI Scrum Ekibi: İnci Ün, Melis Derya Okur, İnanç Anayurt, Çağrı Arı, Duygu Bilgin, Beray Yılmaz, Mehmet Özgüntaç, Ebru Postacıoğlu

Yorum yaz