BİLİMBİYOTEKNOLOJİFİKİR LİDERLERİ DERGİSİİLAÇ ENDÜSTRİSİÖNE ÇIKAN HABERLERSAĞLIK TEKNOLOJİLERİTIBBİ GENETİK

Dr. Sevgi Salman Ünver yazdı: “Yeni nesil omik teknolojilerle kişiye özgü yaklaşım!”

Akademisyen, Yazar Babirus Medikal Genel Müdürü Dr. Sevgi Salman Ünver; “Kanser Özel Sayısı” olarak yayımlanan Fikir Liderleri Dergisi Aralık sayısı, bilim köşesinde yeni nesil omik teknolojilerle kişiye özgü yaklaşım hakkında değerlendirme ve düşüncelerini paylaştı.
Akademisyen, Yazar Babirus Medikal Genel Müdürü Dr. Sevgi Salman Ünver; “Kanser Özel Sayısı” olarak yayımlanan Fikir Liderleri Dergisi Aralık sayısı, bilim köşesinde yeni nesil omik teknolojilerle kişiye özgü yaklaşım hakkında değerlendirme ve düşüncelerini paylaştı.

Yeni Nesil Omik Teknolojilerle
Kişiye Özgü Yaklaşım

Dr. Sevgi Salman Ünver
Akademisyen, Yazar Babirus Medikal Genel Müdürü

“Biyolojik bilginin çok sayıda ve yüksek kalitede elde edilmesi ile oluşan omik evrende bilişim teknolojilerinin getirdiği analiz gücü, başta kanser gibi tüm dünyadaki en önemli sağlık sorunları için kestirimci, koruyucu ve kişiye özgü tedaviler geliştirmeyi hedefliyor.”

OMİK TEKNOLOJİLERLE BİREYSEL FARKLILIKLARI BİYOLOJİK BÜYÜK VERİ HAVUZUNDAN ÇEKİP, BİYOİNFORMATİK YÖNTEMLERLE VERİLER ANALİZ EDİLİYOR. BİR İLERİ AŞAMA OLARAK DA YAPAY ZEKÂ İLE ANLAŞILABİLİR HALE DÖNÜŞTÜRÜP VE MAKİNA ÖĞRENMESİ İLE DE UYGULANABİLİR ÇÖZÜMLER HALİNE GETİRİLMEKTEDİR. BÜYÜK VERİDEN ÖZELE İNDİRGEMEK YENİ DÖNEMİN KİŞİYE ÖZGÜ YAKLAŞIMININ TEMELİNİ OLUŞTURUYOR.

Yaşamın dili biyolojiyi anlamak aynen harfleri, kelimeleri, cümleleri, paragrafları ve kitabın bütününü oluşturan tüm kavramsal bağlantıları anlamaya benziyor. Kitabın bütününü tam olarak anlamak için yalnızca harfleri ya da cümleleri anlamak yetmeyeceği gibi canlı yapıları anlamak için de DNA dizisini ya da genleri anlamak yetmez. Biyolojik bilgiyi katman katman, bağlantısal bütünsel anlamak gerekir. Ancak bütünsel olarak biyolojik bilgiler elde edilip, incelenip analiz edildiğinde daha anlamlı değerlendirmeler yapılabilir. Özetle, biyolojinin dilini oluşturan unsurları anlamak da biyolojinin dilini anlamayı, canlı yapıyı tanımayı sağlıyor. Son 20 yılda karmaşık biyolojik yapıyı anlamaya, analiz etmeye büyük katkı sağlayan çok önemli teknolojik gelişmeler hayatımıza girdi.

Canlı sistemleri genomik yapıdan protein yapısına, metabolik yapıdan epigenetik profiline, mikrobiyom analizine kadar katman katman incelemek ve ilişkileri çözmek, bağlantıları anlamlandırmak, biyolojik yapıya bir sistem olarak bağlantısal ve bütünsel bakabilmek mümkün hale geldi. Bu gelişmelerin odağında biyoteknoloji alanındaki yenilikçi uygulamalarla birlikte bilişim teknolojilerin getirdiği muazzam hızlandırıcı analiz ve yapay zeka uygulamaları yer alıyor. Başta yeni nesil dizileme teknoloji olmak üzere bu yenilikçi teknolojiler ile çok geniş kapsamda biyolojik bilgi havuzu oluşturulurken, bu bilgi havuzunu güçlü bir şekilde analiz eden biyoinformatik uygulamalar gelişti. Yeni teknolojilerle elde edilen bu büyük bilgi evrenine “Omik Evren” diyebiliriz. “Omik Evren” kavramını biraz daha yakından inceleyelim.

Biyolojik çeşitlilik ve bireysel farklılıklar her zaman çok ilgi çeken konulardandır. Özellikle insan “Genom Projesi”nin ortaya koyduğu bilgilerle kişiler arasındaki genetik benzerliği neredeyse %99,9’dur. Oysa aynı genetik materyali paylaşan tek yumurta ikizleri dahi tamamen birbiri ile aynı olmuyor. Tek yumurta ikizi çalışmaları, hatta çoklu tek yumurta ikizlerinin oluşturduğu ailelerin oluşturduğu ailelerin araştırmaları oldukça önemli. Genetik benzerlik çok yakın olsa da tek yumurta ikizleri dahi farklı farklı biyolojik yapıya sahipler. Farklı sağlık durumları ya da ömürleri oluyor.

Peki, nedir bu genetik materyalin ortak olmasına rağmen bireysel farklılaşmayı sağlayan?
Bu en çok araştırma yapılan alanlardan biridir. Yeni nesil omik teknolojiler bu tür konularda önemli bilgiler sağlamaktadır. Omik teknolojilerle elde edilen biyolojik bilgilerin harmonize edilmesi, analiz edilmesi ve karşılaştırmalı çalışmalar yapılması canlı yapılar arası farkları ve oluşum mekanizmalarını ortaya çıkarmaktadır. Omik teknolojilerle bireysel farklılıkları biyolojik büyük veri havuzundan çekip, biyoinformatik yöntemlerle veriler analiz ediliyor. Bir ileri aşama olarak da yapay zekâ ile anlaşılabilir hale dönüştürüp ve makina öğrenmesi ile de uygulanabilir çözümler haline getirilmektedir. Büyük veriden özele indirgemek yeni dönemin kişiye özgü yaklaşımının temelini oluşturuyor. Sağlık alanında M.Ö. 460 yıllarında, modern tıbbın babası kabul edilen Hipokrat’ın dile getirdiği “hastalığın ne olduğunu değil, bana hastanın kim olduğunu söyleyin” sözü ve “hastalık yoktur, hasta vardır” sözü bireysel farklılıkların hastalığın tanısı, tedavisi ve sürecindeki önemini ifade etmektedir.

“Özellikle moleküler çalışmaların omik teknolojilerin desteği ile çok önemli veriler sunması, bilişim teknolojilerinin veriyi anlama, analiz etme, yapay zekâ ve makina öğrenmesi ile otomasyona dönüştürmesi ile yeni bir dönem başlamıştır ve artık kişiye özgü yaklaşım yaygınlaşmaktadır. Kişiye özgü yaklaşım, başta koruyucu sağlık ve kişiselleştirilmiş tedavi olmak üzere sağlık alanında önemli dönüştürücü etkiye sahip.”

Hastalıkların kişiye özgü farklılıklara göre tanılanması, kişiye özgü etkin ve az yan etkili tedavilerin belirlenmesi ve takip edilmesi için son dönemde özellikle kanser alanında büyük umutlar vadediyor. Sağlık konusunda hastalık tanı ve tedavisinden öte, sağlıklı kalmaya yönelik uygulamaların kişiye özgü yaşam düzenlemeleri de önem kazanıyor. Kişiye özgü beslenme, kişiye özgü egzersiz, kişiye özgü kozmetik ve kişiye özgü yaşam tarzı planlamaları yeni dönem konsepti belirliyor. Sağlık dışında eğitim, davranış bilimleri konusunda da biyolojik bilginin veri havuzunda toplanması ve analizi ile kişiye özgü planlamalar yapılabilmektedir. Covid-19 pandemisi sırasında biyolojik farklılıkların virüse karşı kişilerin verdiği tepkiyi ne denli farklılaştırdığını çok net gördük. Genetik materyali aynı olan tek yumurta ikizlerinin Covid-19’a verdikleri yanıtları inceleyen İngiltere’deki King’s College Araştırma Merkezi’nde ortaya çıkan veriler virüse verilen yanıtın %50 genetik olduğunu gösterdiler. Geri kalan %50’nin ise çevresel etmenlerle değişime uğradığı düşünülüyor (Williams, FMK ve diğ, 2020).

Ayrıca semptomların çeşitliliği de yine bireysel farklılıkların ne denli belirleyici olduğunu gösteriyor. Moleküler teknolojilerin uygulandığı omik araştırmalarla birçok hastalık için farklı genetik yapılardan, yaşlardan, farklı semptom gösteren, farklı şiddette hastalığı geçiren binlerce kişi araştırılıyor. Tüm genom sekanslar, proteomik, metabolomik, metagenomik, mikrobiyomik ve epigenomik verilerin elde edilmesi, analiz edilmesi ve belirteçler bulunması hedefleniyor. Hastalıktan korunma ve etkin tedavi için fark yaratan özellikleri ile etkin koruyucu yöntemler ve etkin tedavi yöntemleri geliştirilmesi hedefleniyor.

Biyolojik bilginin çok sayıda ve yüksek kalitede elde edilmesi ile oluşan omik evrende bilişim teknolojilerinin getirdiği analiz gücü, başta kanser gibi tüm dünyadaki en önemli sağlık sorunları için kestirimci, koruyucu ve kişiye özgü tedaviler geliştirmeyi hedefliyor. Bu uygulamaları da ancak kişinin biyolojik bilgisinin katılımı ile sağlamak mümkün. Bu da uluslararası söylemi ile 4P (Predictive, preventive, personalized, participation), “Biyoteknoloji Çağında Hoş Geldiniz” kitabımızda Türkçe’leştirdiğimiz hali ile 4K (Kestirimci, koruyucu, kişiye özgü, katılımcı) yeni nesil sağlık yaklaşımının en temel hedefini oluşturuluyor. Sağlığa moleküler düzeyden başlayarak bütünsel bakış açısı ile çözümler geliştirmek yeni sağlık uygulamalarında çığır açacaktır. ⭐️

Yorum yaz