FARKINDALIKFİKİR LİDERLERİ DERGİSİÖNE ÇIKAN HABERLERSOSYAL MEDYA

Yeni nesil hak ihlali: Stalking!

Özgün içerik ve grafik tasarımının yanı sıra her sayısında ele aldığı konuları hem akademiden hem de endüstriden, alanının en etkin isimleriyle sayfalarına taşımasıyla ve konuları derinlemesine, çok yönlü ele almasıyla dikkat çeken Fikir Liderleri Dergisi, yeni sayısında Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal’ın sosyal medya hak ihlalleri üzerine yazdığı değerlendirmeye yer verdi.
İlaç ve sağlık sektörü yayıncılığında önemli bir boşluğu dolduran ve bu alanda çok kısa bir sürede kendisine hatırı sayılır bir yer edinen Fikir Liderleri Dergisi’nin Ocak sayısı yayımlandı. Ana dosya konusu “Sağlık ve İlaç Sektörünün Geleceği” olan yeni sayıda, sağlık dışında önemli kurumların yöneticileri, global tüketici sağlığı, güzellik ve sağlık teknolojileri firmalarının üst düzey yöneticileri ve akademisyenlerin yanında Türkiye’de faaliyetleri olan ulusal ve global ilaç firmalarının üst düzey yöneticileri yer aldı.

Özgün içerik ve grafik tasarımının yanı sıra her sayısında ele aldığı konuları hem akademiden hem de endüstriden, alanının en etkin isimleriyle sayfalarına taşımasıyla ve konuları derinlemesine, çok yönlü ele almasıyla dikkat çeken Fikir Liderleri Dergisi, yeni sayısında Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünalın sosyal medya hak ihlalleri üzerine yazdığı değerlendirmeye yer verdi. Yazıyı siz değerli okurumuzla aynen paylaşıyoruz:

Yeni Nesil Hak İhlali: Stalking!

“Bilinçli olmayan kullanım şekilleri ile daha fazla gündeme gelen stalk davranışının cezai yaptırımları tartışma konusudur.”

Sosyal medya kullanıcıları arasında sıklıkla kullanılan “stalk” kavramı, bir kişinin diğer bir kişiyi sosyal medya hesaplarında araştırması, gözetlemesi ve paylaşımlarını incelemesi anlamına geliyor. Kimileri tarafından masum bir davranış olarak algılansa da sosyal medyada huzur bozucu faaliyetler yürütme amacıyla da stalking yapılabiliyor ve tehlikenin boyutları daha da artıyor.

Sosyal medya, insanların gündelik yaşantısında her anını paylaştığı bir mecra haline geldi. Gidilen mekanlar, yıl dönümleri, kutlamalar, yemekler, etkinlikler sosyal medyada günlük yaşantıda olan her şey an ve an paylaşılıyor. Mahremiyet sorunuyla birlikte bilinçsiz kullanımdan doğan dijital ısrarlı takip anlamına gelen ‘Stalking’ gibi kişilik hak ihlalleri gündeme geliyor. Stalking (gizlice izleme) fiilinin sosyal medya üzerinde çeşitli suçları oluşturma ihtimali söz konusu olduğundan dikkat edilmelidir.

Stalking yani gizli izleme, sosyal medyada kişilik hak ihlali olarak ele alınabilecek bir konu. Avrupa Birliği üyesi ülkelerinin çoğunun mevzuatında “stalking” kelimesi yer alıyor. Bir kişinin stalking mağduru olması için günlük işlerini yerine getirmede ciddi güçlük çekmesi, iş yerinde verimliliğinin düşmesi, bedensel veya ruhsal sağlığının bozulması, sosyal alışkanlıklarının değişmesi ya da askıya alınması, ilave güvenlik önlemleri almak zorunda kalması, çocuklarını okuldan kendisi almak yerine aile fertlerinden birilerini yollaması gibi durumların gerçekleşmesi gerekiyor.

Kişi paylaşımlarının görünürlük ayarını “herkes” olarak ayarladığında, daha geniş kitleler tarafından izlenebiliyor. Böylece son görülme zamanı, çevrimiçi olduğu saat aralıkları, toplam çevrimiçi olduğu süreyi (günlük), durum mesajını, profil fotoğrafı geçmişi gibi pek çok bilgisi başkaları tarafından takip edilebiliyor. Gizli takibin bir kişi tarafından yoğun bir şekilde yapılmasıyla saplantı gibi sakıncalı durumlar da oluşabilmektedir. Bilinçli olmayan kullanım şekilleri ile daha fazla gündeme gelen stalk (gizli takip) davranışının cezai yaptırımları tartışma konusudur.

“Her ne kadar kişi gönüllü ifşa yoluyla birtakım bilgilerini paylaşsa da kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilen ses, görüntü, yazılı bilgi gibi materyaller kötü amaçlı kullanılabiliyor.”

YURT DIŞINDA CEZALAR

Almanya’da Alman Ceza Kanununun 238. Maddesi’ne göre stalking 2017’den bu yana suç olarak yer almaktadır ve cezai yaptırımları söz konusudur. Bir insanı takip eden, gözetleyen, telefon veya başka yollarla ısrarcı bir şekilde onunla temas kurmak isteyen, taciz ettiği kişinin hayatını önemli ölçüde kısıtlayan ve zarar veren tacizci kişi, Ceza Yasası’nın 238. maddesine göre para cezasına veya 3 yıla kadar hapis cezasına, ağır suç teşkil edecek durumlarda ise beş yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaktadır.

İngiltere’de de sadece ısrarlı takip vakalarında uygulanabilen iki ayrı durum, 2012’de yürürlüğe giren Özgürlüklere Karşı Korunma Kanunu’nun 11. maddesinde suç olarak tanımlanmış ve cezai yaptırımlara tabidir. Buna göre, şiddete uğrama konusunda ciddi bir korkuya ya da endişeye yol açan ısrarlı takip halleri durumunda, failin 5 bin İngiliz Sterlini adli para cezasına çarptırılabileceği bildirilmektedir. Ya da bazı durumlarda adli para cezasına veya altı aylık kısa süreli hapis cezasına ya da 5 yıllık hapis cezasına ya da hem hapis hem para cezasına çarptırılabileceği belirtilmektedir.

ÜLKEMİZDE DURUM

Ülkemizde stalking yaptırımları, 20 Mart 2012’de yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddet Kanunu’nda yer almaktadır. Her ne kadar kanunun adında aile ve kadın esas alınsa da ısrarlı takip (stalking) durumunda da söz konusu kanun hükümleri uygulanabiliyor. Alınan karar doğrultusunda, stalking failinin, mağdurun bulunduğu konuta, okula, iş yerine ya da mağdurun yakınlarına yaklaşmaması, mağduru iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesi gibi bazı tedbirler uygulanabiliyor.

Yine Türk Ceza Kanunu kapsamındaki özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar başlığı altında düzenlenen suçların oluşumuna sebebiyet verebilir. Örneğin, Türk Ceza Kanunu’nun 132. Maddesi’nde haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu vardır. Kişiler arasındaki haberleşmenin içeriğini diğer tarafın rızası olmadan ifşa eden kişiye cezai yaptırımlar uygulanmaktadır. Huzur bozucu faaliyetler yürütme amacıyla stalking yapılıyorsa, bununla ilgili de Türk Ceza Kanunu devreye girmektedir.

EBEVEYNİN ROLÜ

Sosyal medya paylaşımları konusunda özellikle ebeveynler dikkatli olmalılar. Her ne kadar kişi gönüllü ifşa yoluyla birtakım bilgilerini paylaşsa da kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilen ses, görüntü, yazılı bilgi gibi materyaller kötü amaçlı kullanılabiliyor. Özellikle, ebeveynleri tarafından paylaşılan çocuklara ait bilgiler de kötü niyetli kişilerin eline geçebiliyor ve dijital zorbalığa davetiye çıkartılıyor. Sharenting olarak adlandırılan, ebeveynlerin çocuklarını çeşitli yollarla sosyal medyada paylaşmasını konu alan kavram da daha çok çocuk hakları ihlalini konu alıyor. Dünyanın her yerinde ebeveynliğin sevinçlerini, zorluklarını paylaşmak ve hayatlarını belgelemek toplumsal bir norm haline gelmiş olsa da ebeveynlerin çocuklarının resimlerini paylaşırken pek çok konuyu düşünmesi gerekiyor.

Çocuğa ait resimler başkaları tarafından kötü niyetli olarak kullanılabilir. Bununla birlikte, pedofilinin günümüzde oldukça yaygın olduğu düşünülmelidir. Çocuğun çıplak, bezli ya da kısmen giyinmiş şekilde paylaşılan resimlerinin pedofili sitelerine koyulma ihtimali olabilmektedir. Yine paylaşımlarla birlikte, çocuğun adının ve soyadının tam olarak verilmesi, doğum tarihi gibi bilgilerin paylaşılması gibi durumlarda, çocukların kimliklerinin çalınması riski vardır. Ek olarak, paylaşımlarda konum etiketlenmesi, çocuğun gittiği kreş ya da okul hakkında bilgilerin internet ortamında verilmesi kötü niyetli kişiler açısından çocuğun kaçırılmasında ya da istismar edilmesine sebebiyet verebilir.

Ebeveynler, çocuklarına tanımadığı kişilerle konuşmaması gerektiğini, evde yalnızlarsa gelen kişiye kapıyı açmamalarını, telefonda bilmediği kişilere bilgi vermemeleri gerektiğini öğretirken, sanal dünyada bu uyarılara kulak vermeyi gerek kendileri gerek çocukları açısından göz ardı edebiliyor. Kendilerinin, çocuklarının, eşlerinin bilgilerini, görsel fotoğraf ve videolarını sıklıkla paylaşabiliyor ve tehlikeye davetiye çıkıyorlar. Tehlikenin yanında kişilik hak ihlalleri de bu rahatlıktan nasibini alıyor. Sonuç olarak, sosyal medya kullanımı ile ilgili olarak mahremiyet ve kişilik haklarına yönelik toplumsal kanaatin oluşmasına ihtiyaç bulunuyor.


Fikir Liderleri Dergisinin tamamını okumak için; etik değerlerine, kanunlara ve uyum kurallarına sıkı sıkıya bağlı hareket eden Fikir Liderleri Dergisi’nin ücretsiz abonelik linkinden, önce kayıt olup sonra giriş yapabilir; aynı zamanda daha önce yayımlanmış tüm sayılarına da ulaşabilirsiniz.

Fikir Liderleri Dergisi 3 ayda bir yayımlanıyor ve tamamı sadece hekimler ile sağlık profesyonellerine ve bürokratlarına ücretsiz ulaştırılıyor.

Yorum yaz