FARKINDALIKFİKİR LİDERLERİ DERGİSİİLAÇ ENDÜSTRİSİÖNE ÇIKAN HABERLER

Toplum olarak, yıkıcı afetler karşısında tek yürek olmayı öğrendik.

AbbVie Türkiye İletişim ve Hasta İlişkileri Direktörü Figen Şamdancı; "Deprem Gerçeği ve İlaç Endüstrisinin Gösterdiği Refleks, Aldığı Pozisyon" dosya konusu özelinde Şubat depremiyle birlikte AbbVie'nin bu konuda gerçekleştirdiği ve süregelen, planlanan faaliyetlerini Fikir Liderleri Dergisi ile paylaştı.
AbbVie Türkiye İletişim ve Hasta İlişkileri Direktörü Figen Şamdancı; “Deprem Gerçeği ve İlaç Endüstrisinin Gösterdiği Refleks, Aldığı Pozisyon” dosya konusu özelinde Şubat depremiyle birlikte AbbVie’nin bu konuda gerçekleştirdiği ve süregelen, planlanan faaliyetlerini Fikir Liderleri Dergisi ile paylaştı.

AbbVie Türkiye

Figen Şamdancı
AbbVie Türkiye
İletişim ve Hasta İlişkileri Direktörü

“Bu boyutta bir felaketin uzun vadeli etkileri, zaman içinde de bölgenin ve depremzede vatandaşlarımızın devam eden ya da ortaya çıkan yeni ihtiyaçları olacak. AbbVie olarak önümüzdeki dönemde de onların yanında olmak için elimizden geleni yapacağız.”

6 ŞUBAT SABAHI DEPREM HABERİNİ ALDIKTAN HEMEN SONRA ABBVIE TÜRKİYE VE GLOBAL ÇALIŞANLAR OLARAK ÜLKEMİZİN YARALARINI BİR NEBZE SARABİLMEK İÇİN TÜM GÜCÜMÜZÜ SEFERBER ETTİK. ABBVIE TÜRKİYE OLARAK İLK ANDAN İTİBAREN ÖNCELİĞİMİZ BÖLGEYE GİDEN, 23 YILDAN BU YANA İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE OLDUĞUMUZ BİR SİVİL TOPLUM KURULUŞU OLAN GEA ARAMA KURTARMA EKİBİ’NE DESTEK OLMAK OLDU. İLK 72 SAATİN ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARI AÇISINDAN KRİTİK ÖNEME SAHİP OLDUĞUNUN BİLİNCİ İLE DESTEĞİMİZİ BAŞLATTIK.

F. L: Sizi tanıyabilir miyiz?
FİGEN ŞAMDANCI: Eğitim hayatımı Marmara Üniversitesi İngilizce Bölümü’nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde Stratejik Pazarlama Programı’nı tamamlayarak noktaladım. Kariyerime 1992 yılında Pfizer’de pazarlama hizmetleri müdürü olarak başladım, ardından aynı şirkette sırasıyla ürün iletişim müdürü ve kurumsal iletişim müdürü olarak görev yaptım. Pfizer’da geçen 14 yılın sonunda Abbott’a geçtim. AbbVie’nin Abbott’tan ayrılması ile birlikte 11 yıldır AbbVie İletişim ve Hasta İlişkileri Direktörü olarak görev yapıyorum.

Ülkemiz Şubat ayında çok büyük bir bölgesel afet yaşadı. 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik ve çok zor düzelecek maddi, manevi yaralarımız var; tazeliğini uzun yıllar koruyacak. AbbVie olarak bölgeye yardım anlamında ilk andan itibaren hangi iş birlikleriyle nasıl reaksiyon gösterdiniz, kısaca anlatır mısınız? Şubat ayında 50 binin üzerinde insanımızı kaybettiğimiz Kahramanmaraş depremi hepimizi derinden sarstı. Bu boyutta bir felaketin yaralarını sarmak için hepimizin hâlâ zamana ihtiyacı var. AbbVie olarak 6 Şubat sabahı deprem haberini aldıktan hemen sonra AbbVie Türkiye ve global çalışanları, ülkemizin yaralarını bir nebze sarabilmek için tüm gücümüzü seferber ettik. AbbVie Türkiye olarak ilk andan itibaren önceliğimiz bölgeye giden, 23 yıldan bu yana iş birliği içinde olduğumuz bir sivil toplum kuruluşu olan GEA Arama Kurtarma Ekibi’ne destek olmak oldu. İlk 72 saatin arama kurtarma çalışmaları açısından kritik öneme sahip olduğunun bilinci ile desteğimizi başlattık.

Bu ilk hızlı hamlenin ardından AbbVie Vakfı aracılığıyla afet bölgesindeki ihtiyaçların karşılanmasına destek olmak amacıyla bu bölgede faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yapan International Medical Corps ve Project Hope’a 1 milyon USD tutarında bağışta bulunduk. Ayrıca dünya çapında tüm AbbVie çalışanlarının katılabileceği ve çalışanlar tarafından yapılan bağışların AbbVie’nin 1:1 oranında katkı sağlayabileceği bir global yardım kampanyasını hayata geçirdik. Diğer yandan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin afet bölgelerine ilaç ve insanî yardım çalışmalarına da destek verdik ve bölgelerden gelen ilaç taleplerini karşıladık.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde de Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ile iş birliği yaparak AbbVie Türkiye çalışanlarının bire bir yer aldığı bir gönüllülük aktivitesi düzenledik. Bu etkinlikte çalışanlarımızın hazırladıkları kadın hijyen kitlerinin afet bölgesindeki kadınlara ulaştırılmak üzere bölgeye gönderimini sağladık.

Deprem sonrasında bölgedeki vatandaşlarımızın yaralarını sarmak, ilerleyen süreçte de yanlarında olmak bizim için çok önemli. Bildiğiniz gibi AbbVie olarak her yıl tüm dünyada AbbVie çalışanlarının katıldığı Olasılıklar Haftası adlı geleneksel bir gönüllülük etkinliğimiz var. Gönüllü AbbVie çalışanları her yıl Olasılıklar Haftası’nda bulundukları ülke ve bölgelerde topluluklara destek olmak için farklı alanlarda birçok gönüllülük projesini hayata geçiriyorlar. Bu yıl dünyada 8’incisini gerçekleştirdiğimiz Olasılıklar Haftası etkinlikleri kapsamında da AbbVie Türkiye gönüllü çalışanları olarak depremzedelerin yanında olmaktan başka bir şey düşünemezdik. 5 ve 6 Temmuz’da gerçekleştirdiğimiz Olasılıklar Haftası etkinlikleri kapsamında 100’ün üzerinde AbbVie Türkiye ve Allergan Aesthetics Türkiye gönüllü çalışanı, deprem sonrasında bölgedeki ihtiyaçları karşılamak üzere Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı – Cerebral Palsy Türkiye ve GEA Arama Kurtarma iş birliğiyle İstanbul ve İskenderun’da farklı projelerde yer aldı.

İstanbul’da bir grup gönüllümüz Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı’nın (TSÇV) Ataşehir’deki merkezinde düzenlenen Gönüllülük Atölyesi’nde kendi el emekleriyle bileklik, bez çanta ve fular gibi aksesuarlar tasarladı. TSÇV’nin ‘Hayallere Dokun’ online dükkanında sergilenen bu ürünlerden elde edilen gelir de depremzede engelli çocukların ihtiyaç duydukları rehabilitasyon ve özel eğitim hizmetlerine ulaşabilmeleri için oluşturulan fona aktarıldı. Gönüllü çalışanlarımız ayrıca kendi elleriyle hazırladıkları el yapımı ürünleri şirket genelinde düzenlenen yardım etkinliğinde sergiledi. Çalışanlar elde edilen geliri AbbVie Gives Back portalı üzerinden deprem bölgesine destek sağlayan İhtiyaç Haritası, Türk Eğitim Vakfı, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışladı. Bu bağışlar ayrıca AbbVie Vakfı tarafından da 1:1 oranında desteklenecek. Bunlara ek olarak 30 kişilik bir başka AbbVie gönüllü ekibi de depremden en ağır biçimde etkilenen Hatay İskenderun’a giderek GEA Arama Kurtarma iş birliğiyle çadır kentlerde hayatını sürdüren depremzede vatandaşlarımız için yardım kitleri hazırladı ve bu kitleri ihtiyaç sahiplerine teslim etti.

Böyle büyük afetler sonrasında ne yazık ki gerek ekonomik, gerek fiziksel, gerekse psikolojik sorunlar devam edebiliyor ve asıl zorluklar uzun vadede ortaya çıkabiliyor. Yaptığımız araştırmalar ve sivil toplum kuruluşları ile gerçekleştirdiğimiz görüşmeler sonrasında afet bölgelerinde yaklaşık 712.000 fiziksel ve zihinsel engellinin yaşadığını öğrendik. Bu nedenle, AbbVie Türkiye olarak Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı – Cerebral Palsy Turkey ile iş birliği yaparak İstanbul Sanayi Odası’nın Hatay’da bulunan Geçici Barınma Alanı’nda Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Birimi kurulmasına destek oluyoruz. Özel eğitim ve psikoterapi desteği vermek üzere yürütülen proje kapsamında deprem bölgesinde yerinde hizmet sunulacak ve serebral palsili çocuklara, gelişimsel sorunları olan risk altındaki bebeklere, deprem nedeniyle engelli çocuklara destek olunacak. Temmuz’da başlayan proje ile Hatay’daki konteyner kentte hem zihinsel hem de bedensel engelli çocuklara ev ziyaretleri dahil 1.250 seans rehabilitasyon bakımı sağlanacak. Ayrıca konteyner ya da çadır kentlerde yaşamak yerine kırsalda yaşamayı tercih eden engelli çocukla- ra ve ailelerine yerinde rehabilitasyon hizmeti verilecek.

En başta da dediğim gibi, bu boyutta bir felaketin uzun vadeli etkileri, zaman içinde de bölgenin ve depremzede vatandaşlarımızın devam eden ya da ortaya çıkan yeni ihtiyaçları olacak. AbbVie olarak önümüzdeki dönemde de onların yanında olmak için elimizden geleni yapacağız.

Yaşadığımız bu son felaketin hem bizim gibi şirketler hem de bugüne kadar bu konuda daha sınırlı yaklaşım sergileyen kurum ve markalarda çok daha büyük bir itici gücü olduğunu gözlemliyorum. Böylesi yıkıcı etkisi olan bir olayla karşı karşıya kaldığımızda devlet, vatandaşlar ve şirketler, tek yürek olmayı ve elimizden geleni en iyi şekilde yapmayı öğrendik diyebilirim.

Yaşanan büyük depremin şirketler ve yöneticiler üzerinde yarattığı etki ve farkındalık düzeyi hakkında neler söyleyeceksiniz? Hayatımızda neler değişti ve kalıcı oldu? AbbVie topluma fayda konusuna her zaman hassasiyetle yaklaşan bir şirket. Ancak yaşadığımız bu son felaketin hem bizim gibi şirketler hem de bugüne kadar bu konuda daha sınırlı yaklaşım sergileyen kurum ve markalarda çok daha büyük bir itici gücü olduğunu gözlemliyorum. Böylesi yıkıcı etkisi olan bir olayla karşı karşıya kaldığımızda devlet, vatandaşlar ve şirketler tek yürek olmayı ve elimizden geleni en iyi şekilde yapmayı öğrendik diyebilirim. Kahramanmaraş depreminin ardından şirketlerin farkındalık düzeylerinin büyük ölçüde arttığını ve bu yönde aksiyonlar aldıklarını, çoğu şirket ve yöneticinin yardım ve sosyal sorumluluk bilincini kurum kültüründe daha da geliştirmeye ve yaygınlaştırmaya başladığını düşünüyorum.

Çalışanlarınızın afetlerle ilgili özellikle farkındalık düzeylerine ve tabi ki yaşamlarına siz ne gibi yatırımlar yaptınız? Afetlerle ilgili bir eylem planınız ya da plan hazırlığınız var mı? Gelecekte olabilecek afetlere hazır hissediyor musunuz? AbbVie olarak çalışanlarımızı doğal afet ve yangın/patlama gibi durumlarda yapmaları gerekenler ve almaları gereken aksiyonlar konusunda bilgilendirmek ve bilinçlendirmek her zaman önceliğimiz oldu. AbbVie’de farkındalık konusunda çalışanlarımıza yönelik çok kapsamlı eğitimler düzenliyoruz. Tüm şirket çalışanlarına verilen ve tatbikatları yapılan EHS (Çevre, iş sağlığı ve gü- venlik) eğitimlerinin aileleri de kapsayacak şekilde büyütülmesi için GEA Arama Kurtarma Ekibi ile iş birliği yaptık. Rutin planlarımız çerçevesinde bu afetten kısa bir süre önce de hem çalışanlarımıza hem de ailelerine afet ve acil durumlara hazırlık eğitimi verdik. Çalışanlarımızın ve çocuklarının deprem, yangın ve terör gibi acil durumlara hazırlıklı olmaları ve bilinçlenmeleri için hazırlanan eğitimlerde deprem öncesinde, anında ve sonrasında, yangın ya da patlama anında yapılması gerekenler anlatıldı ve bu gibi afetlerden sonra çalışanlarımızın aileleri ile irtibat kurmalarına yönelik planlamalar yapıldı.

Gelecekte olabilecek afetlere ancak öncesinde ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda iyi bir eğitim ve bilinçli bir toplum ile hazır olabiliriz. Bu konuda gerek bireysel gerekse ülke olarak gerekli aksiyonları almaya devam etmeliyiz.


Fikir Liderleri Dergisinin tamamını okumak için; etik değerlerine, kanunlara ve uyum kurallarına sıkı sıkıya bağlı hareket eden Fikir Liderleri Dergisi’nin ücretsiz abonelik linkinden, önce kayıt olup sonra giriş yapabilir; aynı zamanda daha önce yayımlanmış tüm sayılarına da ulaşabilirsiniz.

Fikir Liderleri Dergisi yılda 4 sayı yayımlanıyor ve tamamı sadece hekimler ile sağlık profesyonellerine ve bürokratlarına ücretsiz ulaştırılıyor.

Yorum yaz