FARKINDALIKFİKİR LİDERLERİ DERGİSİİLAÇ ENDÜSTRİSİÖNE ÇIKAN HABERLERSOSYAL SORUMLULUK

“Kan sadece kronik kan hastaları için değil; tüm toplum için düzenli bir ihtiyaçtır!”

Bristol Myers Squibb Türkiye Genel Müdürü Ece Kaşıkcı ve Bristol Myers Squibb Türkiye Pazara Erişim ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Nilüfer Umur; Aralık sayısı yayımlanan Fikir Liderleri Dergisi ile Kan ve Ötesi Projeleri ile kan ekonomisi hakkında derinlemesine bilgiler paylaştılar.
Bristol Myers Squibb Türkiye Genel Müdürü Ece Kaşıkcı ve Bristol Myers Squibb Türkiye Pazara Erişim ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Nilüfer Umur; Aralık sayısı yayımlanan Fikir Liderleri Dergisi ile Kan ve Ötesi Projeleri ile kan ekonomisi hakkında derinlemesine bilgiler paylaştılar.

BMS Türkiye
Kan Ekonomisi

Ece Kaşıkcı
Bristol Myers Squibb Türkiye Genel Müdürü

Nilüfer Umur
Bristol Myers Squibb Türkiye
Pazara Erişim ve Kurumsal İlişkiler Direktörü

“Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki kan bağışı oranının düşüklüğü ciddi bir sağlık sorunu olarak gösteriliyor.”

TOPLUMDA BİLİNENİN AKSİNE KAN SADECE KRONİK KAN HASTALIĞINA SAHİP BİREYLER İÇİN DEĞİL, DÜZENLİ BİR İHTİYAÇTIR. KAN VE ÖTESİ PROJESİ İLE DE TÜRKİYE’DE DÜZENLİ KAN NAKLİNE İHTİYAÇ DUYAN BİNLERCE HASTANIN YAŞAMLARINA DEĞER KATMAYI VE ULUSAL KAN YÖNETİMİ SİSTEMİNİ DESTEKLEMEYİ HEDEFLİYORUZ. HEKİMLER VE İLGİLİ KİŞİLERLE PAYDAŞLIK YAPARAK ÜLKEMİZDEKİ KAN YÖNETİMİ SİSTEMİNİN OPTİMİZASYONUNA DESTEK OLACAK KAPSAMLI BİR RAPOR HAZIRLADIK.

F. L: Kan ve Ötesi Girişiminden biraz bahsedebilir misiniz? Biz kan ekonomisinden ne anlamalıyız?
ECE KAŞIKCI: BMS olarak kan bağışına ve kan hastalıklarına dikkat çekmek için Avrupa’da Blood & Beyond (Kan ve Ötesi) adı altında, kronik hastalıklarda kan yönetimi üzerine çok paydaşlı bir proje yürütüyoruz. Şimdi bunu Türkiye’de de hayata geçiriyoruz. Toplumda bilinenin aksine kan sadece kronik kan hastalığına sahip bireyler için değil, düzenli bir ihtiyaçtır. Kan ve Ötesi Projesi ile de Türkiye’de düzenli kan nakline ihtiyaç duyan binlerce hastanın yaşamlarına değer katmayı ve ulusal kan yönetimi sistemini desteklemeyi hedefliyoruz. Hekimler ve ilgili kişilerle paydaşlık yaparak ülkemizdeki kan yönetimi sisteminin optimizasyonuna destek olacak kapsamlı bir rapor hazırladık.

Tüm dünyada pandemide oldukça ağır bir kan stoğu sorunu yaşandı. Bir yandan COVID hastaları için kan ihtiyacı arttı. Dünya genelinde ciddi bir kan ekonomisinden bahsediliyor. Dünya çapında yılda 118 milyon üniteyi aşkın kan bağışı yapılıyor.(1) Bunun neredeyse yarısı yüksek gelirli ülkelerde gerçekleşiyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki kan bağışı oranının düşüklüğü ciddi bir sağlık sorunu olarak gösteriliyor. Kızılay’ın verileri ise Türkiye’de kan stoklarında 50 bin litrelik kan bulunması gerektiğini söylüyor.(2) Ancak Mayıs 2021 itibarıyla bu miktar 28 bin civarındaydı.(3)

Kan talebi ve arzı tüm sağlık sistemini “Yatay kesen” bir alandır. Tüm sağlık sistemi bileşenleri değişen düzeylerde kana ihtiyaç duymaktadır. Gerek kanın tedariği gerekse kanın muhtelif amaçlar için kullanımı ve transfüzyon ihtiyacının yarattığı doğrudan ve dolaylı maliyetler, kan ekonomisinin büyüklüğünü belirleyen temel etmenler olarak değerlendirilmektedir.

Kan arzı ve kan talebi uygun olmayan şekilde yönetilirse ne olur?
ECE KAŞIKCI: Kan nakli hizmetlerinin başarısızlığı hastalıkların ve hastanede kalış sürelerinin uzamasına ve sağlık giderlerinin artmasına neden olur. Bu olumsuz tablo da olumsuz ekonomik sonuçlar doğurur. Sağlık hizmetlerinin doğru ve zamanında sağlanması kamusal faaliyetleri etkilediği gibi hastaları ve hastalar üzerinden genel sosyal dengeyi de etkiler. Hastalar ve hasta yakınlarına sunulan hizmetlerin uzaması hem hastalıkları hem de söz konusu kişilerin iş gücünden uzak kaldığı süreleri uzattığı gibi bu hizmet sunumundaki uzama sağlık harcamalarının da artmasına neden olur. Hasta ve hasta yakınlarının hem ekonomik kayıp yaşaması hem de sunulan sağlık hizmetlerinin uzaması nedeniyle yaşadıkları refah kayıpları sağlık sistemine ve sonunda sosyal sisteme güvensizliğe yol açar.

Kan ürünleri maliyeti hesaplanırken ekonomik bir değer oluşturan transfüzyona uygun bileşeni satın almak, test etmek ve hazırlamak, kan bileşenlerini ilgili kliniklere teslim etmek, alıcıya başvurmak, transfüzyona bağlı reaksiyonları izlemek, tedavi etmek, tıbbi atık olarak bertaraf etmek ve zorunlu bilgileri dosyalamak gibi bileşenler de dikkate alınmalıdır.

Kan ürünleri ve kan tedariği maliyetleri hakkında sizden bilgi alabilir miyiz?
ECE KAŞIKCI: Kan ürünleri maliyet bileşenlerini; hammadde maliyetleri, kan ürününün birim maliyeti hesaplanırken toplama maliyeti, malzeme maliyeti, personel maliyetleri, genel üretim giderleri ve lojistik maliyetler olarak sınıflandırabiliriz. Kan ürünleri maliyeti hesaplanırken ekonomik bir değer oluşturan transfüzyona uygun bileşeni satın almak, test etmek ve hazırlamak, kan bileşenlerini ilgili kliniklere teslim etmek, alıcıya başvurmak, transfüzyona bağlı reaksiyonları izlemek, tedavi etmek, tıbbi atık olarak bertaraf etmek ve zorunlu bilgileri dosyalamak gibi bileşenler de dikkate alınmalıdır.

Türkiye’deki kan transfüzyonunun güncel durumunu verilerle ortaya koyan Kan ve Ötesi Projesi Türkiye Girişimi Raporu’na göre son 3 yıl ve son 5 yıl kullanım ortalamalarına göre toplam kan transfüzyonunun hacim olarak yüzde 55’i, transfüzyon maliyetinin ise yaklaşık yüzde 60’ı eritrosit süspansiyonundan oluşmaktadır. 2021 SUT işlem puanları ve maliyetleriyle yıllık kan ve kan ürünlerinin maliyeti yaklaşık 1,1 milyar TL yani 123,7 milyon dolar olarak hesaplanabilir.(4)

Bristol Myers Squibb Türkiye Genel Müdürü Ece Kaşıkcı ve Bristol Myers Squibb Türkiye Pazara Erişim ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Nilüfer Umur; Aralık sayısı yayımlanan Fikir Liderleri Dergisi ile Kan ve Ötesi Projeleri ile kan ekonomisi hakkında derinlemesine bilgiler paylaştılar.
Nilüfer Umur

İş gücü kayıplarının ekonomiye maliyeti nedir?
NİLÜFER UMUR:
Kan hastalarının ve refakatçilerinin tedaviler sebebiyle, bağışçıların ise kan bağışı nedeniyle iş gücünden uzak kaldıkları ve makroekonomiye bir maliyet oluşturdukları biliniyor.

Kan hastaları kapsamında istatistiki verisine ulaşılabilen en geniş kitle talasemi hastalarıdır. Türk Hematoloji Derneği’nin açıkladığı verilere göre Türkiye’de yaklaşık 4.500 talasemi hastası olup hastaların ilerleyen yaşa bağlı olarak kan nakli ihtiyacı sıklaşmakta ve 2-4 haftada bir nakil uygulanmaktadır.

Sadece 4.500 talasemi hastasının ve kan bağışçısının ayda 2 kez kan transfüzyonu varsayımı altında 8’er saat iş gücü kaybı maliyeti, yıllık 22,9 milyon dolar olarak hesaplanabilir. Hastaların fiziki ihtiyaçlarına göre yanlarında bir refakatçi ile gelmeleri ve talasemi hastaları dışında diğer kan hastalarının (1.500 hasta) da mevcut olduğu varsayılırsa bu tutar yıllık 45,8 milyon dolara kadar ulaşıyor. Sadece talasemi hastalarını kapsayan bu hesaplama bile yüksek bir maliyet oluşturuyor.

Kan ve kan ürünleri maliyetlerinin toplam maliyet içinde yaklaşık yüzde 38 oranında bir pay aldığı görülmektedir. Kan tedarik maliyetine tedavi maliyeti ve iş gücü kaybı maliyeti de eklendiğinde kan ekonomisi ortaya çıkıyor.

Son yıllarda Türkiye’deki kan bağışı başvuru ve redlerinde nasıl bir istatistiksel değişim yaşandı?
NİLÜFER UMUR: Son yıllarda Türkiye’deki kan bağışı başvuruları ve reddedilen başvurularla ilgili önemli değişiklikler yaşandı. 2008-2020 arasında, yıllık ortalama olarak başvuruların yaklaşık yüzde 15’i, kalıcı ve geçici ret gerektiren sebeplerle kabul edilemedi. Bu, her 100 bağışçının sadece 85’inin kan bağışı için sağlıklı olduğunu gösteriyor. Bu yüksek orandaki retler, kan ve kan ürünlerinin güvenliği için büyük bir önem taşıyor.

Türk Kızılay’ın gönüllü kan bağışına dayalı başarılı sistemine rağmen, kan bağışı düzeyi değişkenlik gösteriyor. 1991’de 800 bin olan kan bağışı sayısı, 2020’de 2,5 milyon seviyesine yükseldi. Bu süreçte, 1991-1999 arasında yıllık ortalama yüzde 1 artışla 950 bin, 2000-2009 arasında önemli bir düşüşle ortalama 636 bin ve son olarak 2010-2019 arasında yıllık ortalama yüzde 16 artışla 1,9 milyon kan bağışı gerçekleşti. 2020’de COVID-19 pandemisinin etkisiyle yüzde 14’lük bir gerileme yaşansa da toplam kan bağışı 2,5 milyon seviyesinde oldu. Bu istatistikler, Türkiye’nin kan bağışı ve transfüzyon sistemini anlamak için önemli bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor.

Türkiye transfüzyon ekonomisinden bahsedebilir misiniz?
NİLÜFER UMUR: Türkiye’de transfüzyon ekonomisi, kişi başı transfüzyon maliyetleri üzerinde çalışılan bir alan. Höbel 2015 çalışmasını incelediğimizde kan ve kan ürünlerinin ortalama maliyetinin kişi başı sağlık hizmeti maliyetinin yaklaşık yüzde 38’ini oluşturduğunu görüyoruz. Bu, bir ünite eritrosit süspansiyonunun yaklaşık 35,4 ABD doları maliyete sahip olduğunu gösteriyor. Ancak tedarik ve transfüzyon dışındaki diğer maliyetler hastadan hastaya ve tedaviden tedaviye değişebilir, bu yüz- den genelleştirilmiş bir yaklaşık maliyet hesaplama zorluğunu ortaya çıkarır. Sonuç olarak, Türkiye’nin transfüzyon ekonomisindeki çalışmaları devam etmektedir. ⭐️


Kan ve Ötesi Projesi hakkında daha detaylı bilgi için https://www.kanveotesi.com web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Kaynaklar:
1. H https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/blood-safety-and-availability
2. https://www.aa.com.tr/tr/gundem/turk-kizilayin-kan-stoklari-alarm-veriyor/2800560
3. https://www.trthaber.com/haber/gundem/turk-kizilaydan-kan-bagisi-cagrisi-578494.html
4. https://www.diken.com.tr/iste-turkiyenin-kan-ekonomisi/

Yorum yaz