FİKİR LİDERLERİ DERGİSİFİTOTERAPİKİŞİSEL GELİŞİMLIFE STYLEÖNE ÇIKAN HABERLERTOPLUM SAĞLIĞIYAŞAM

Bütünsellik felsefesi sağlıklı ve uzun yaşam için önemli

Zade Vital Medikal Direktörü, Klinik Farmakoloji Uzmanı Dr. Deniz Dedeoğlu; uyku kalitesinin insan vücudu için ne kadar önemli olduğunun altını çizdi. Dr. Dedeoğlu, Fikir Liderleri Dergisi'nin yeni sayısında insan sağlığında uyku faktörü hakkındaki düşüncelerini okurlarla paylaştı.
Klinik Farmakoloji Uzmanı, Zade Vital Medikal Direktörü Uzm. Dr. Deniz Dedeoğlu; Fikir Liderleri Dergisi’nde yazdı: “Bütünsel bakış açısı sağlık alanında da bir devrim yarattı. Birçok sağlık uzmanı klinik uygulamalarında köklü değişiklikler yapıyor. Şimdi hepimiz bu bakış açısını öğrenmeye ve hayata geçirmeye çalışıyoruz.”

Bütünsellik Felsefesi

Uzm. Dr. Deniz Dedeoğlu
Klinik Farmakoloji Uzmanı, Zade Vital Medikal Direktörü

Bütünsellik felsefesi ile daha sağlıklı ve çok daha uzun yaşamak artık mümkün. Bütünsel bakış açısı önce zihinlerimize sızdı. Dr. Karl Gustav Jung’un yaklaşık 100 sene önce ortaya attığı ve hepimizin ortak bir bilinci paylaştığımızı ifade eden “Kollektif Bilinçdışı Teorisi” bugün birçok kişi tarafından kabul görüyor. Doğanın, evrenin bir parçası olduğumuzu düşünmek, bütünün bir parçası olduğumuzu hissetmek hepimize iyi geliyor.

Biyolojik ritmimiz doğanın ritmi ile uyumlu olduğu sürece daha sağlıklıyız. Güneşin hareketleri ile uyku düzenimizin, ayın hareketleri ile hormonlarımızın şekillendiğini, bu düzene sadık kalmadığımızda kronik sağlık sorunları ile baş etmek durumunda kalacağımızı biliyoruz.

Bütünsel bakış açısı sağlık alanında da bir devrim yarattı. Birçok sağlık uzmanı klinik uygulamalarında köklü değişiklikler yapıyor. Şimdi hepimiz bu bakış açısını öğrenmeye ve hayata geçirmeye çalışıyoruz. Sağlıkta bütünsel yaklaşım, insan vücudunu oluşturan tüm organların, dokuların ve hücrelerin derin bir ilişkide olduğunu, iyileşme sürecinin yalnızca sorunlu parçanın düzeltilmesi ya da sorun olarak görülen semptomun ortadan kaldırılması ile mümkün olamayacağını kanıtlamış durumda.

Sadece biyolojik bir bütünsellik değil, zihinsel ve sosyal olarak bizi tamamlayan, duygularımız, düşüncelerimiz, ilişkilerimiz de sağlıklı olma bütününün parçaları olarak kabul ediliyor. Yakın zamana kadar sağlıksız düşüncelerin, sağlıksız bir beden yaratacağı fikri bilim dışı kabul edilip ve hatta komik bulunurken, şimdi stres yönetimi sağlık uygulamalarının içinde yerini almış durumda.

“Altta yatan sorun küçük parçaların yavaş yavaş birleşiminden oluşan koca bir bütün olunca, çözümün de bu parçaların tümünü yavaş yavaş değiştirerek mümkün olabileceği apaçık.”

Sağlıksız, konforsuz, mutsuz ve kısa hayatlara sebep olan, görülme yaşı giderek düşen ve görülme sıklığı giderek artan kronik hastalıkların da hem kökeni hem de çaresi bütünsel yaklaşımla anlaşılabilir oldu. İlaçlarla tedavi edemediğimiz, sağlık ekonomisi açısından tüm dünyayı yoran bu sorunun sebebinin, hayatımızı bir bütün olarak nasıl yaşadığımızla doğrudan ilgili olduğunu iyi biliyoruz artık. Yıllar boyunca neler yiyip içtiğimiz, ne kadar hareket ettiğimiz, uyku düzenimiz, su tüketimimiz, nasıl düşündüğümüz, hayatı nasıl algıladığımız, stresle nasıl baş ettiğimiz ve ne kadar sevdiğimiz, hayat kalitesinin ve süresinin temel belirleyicileri. Altta yatan sorun küçük parçaların yavaş yavaş birleşiminden oluşan koca bir bütün olunca, çözümün de bu parçaların tümünü yavaş yavaş değiştirerek mümkün olabileceği apaçık. Günlük rutininize sadece düzenli egzersiz eklemenin, tansiyon değerlerinde anlamlı değişiklikler yaptığını, karbonhidrat tüketimini kısıtlayınca kan şekeri regülasyonunun kolaylaştığını gösteren binlerce bilimsel çalışma yayımlandı.

Sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmenin yanı sıra, vücut biyokimyasını anlayarak, etkilenmiş tüm doku ve organları onarmanın anti oksidan, anti inflamatuar ve bağışıklık dengeleyicilerle kolaylaştırılabileceğini ve bu kaynakları en sağlıklı şekilde doğadan ve bitkilerden sağlayabileceğimizi yüz yıllar sonra yeniden öğreniyoruz. Fitoterapi uygulamalarının sakin, yavaş ancak güçlü etkilerini klinik deneyimlerimizde takip ediyoruz.

Bütünsellik felsefesinin bir yansıması olarak, geleneksel fitoterapi uygulamalarını günümüz teknolojisi ile birleştiriyor, etkinliklerini arttırıyoruz. Modern tıbbı çok farklı bakış açıları ile zenginleştiriyor, hayatın ve bedenin her parçasına dokunarak sağlıklı ve uzun yaşamın sırrına her gün biraz daha yaklaşıyoruz.

Bugün telomer biyolojisi üzerine yapılan bilimsel çalışmalar 130 yıl sağlıklı yaşamanın gayet mümkün olduğunu gösteriyor. Mutfaklarımızdaki baharatların telomerlerimizi kısalmaktan koruyabileceği fikri de bütünsel yaklaşımın uzun ve sağlıklı yaşamakla ilişkisini basitçe göstermiyor mu zaten?

Yorum yaz